| Bazılarının hiç bir şeyi yokken bazılarının aşırısına sahip olmasının adil olmadığını düşündük. | Open Subtitles | لكننا كنا مُقتنعين بأنه من الظلم امتلاك البعض الكثير فى حين الآخريين يمتلكون القليل |
| O halde beni gerçekten dünya ile paylaşmaman adil mi? | Open Subtitles | حسناً، أليس من الظلم ألاّ تشاركيني مع بقية العالم؟ |
| Bu yüzden halkın Brendan'ın davasındaki haksızlığa karşı tepkisini anlıyorum. | TED | لذلك أتفهم الغضب العام من الظلم في قضية بريندان داسي. |
| Babasının soyadını almaması oğlumuz Johnnie Jr. için haksızlık olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الظلم لإبننا الصغير، بأن لا يأخذ إسم أباه. |
| Buraya gelmekteki sebebiniz ve bizden duymak istediğiniz, acımasız beyazlara diğer yanağınızı dönmeniz gerektiği... ve Amerika'nın tam ortasındaki adaletsizliği göstermemiz... | Open Subtitles | كلا ً منكم من الذين يعتقدون ...بأنكم جئتم إلى هنا ليسمعنا نقول أديروا خدكم الآخر ...لقسوة الرجل الأبيض وهذا النظام من الظلم ...الذى طُبق هنا فى أمريكا |
| Leni anlıyor ki, Werner'in misyonu, insanlığı adaletsizlikten ve kölelikten kurtarmak. | Open Subtitles | فهمت ليني طبيعة مهمة فيرنر التي تقتضي تحرير الشعب من الظلم و الهيمنة |
| Bütün kanıtları basit bir tecavüze indirgemek hiç de adil değil. | Open Subtitles | من الظلم الشك في مجمل ذلك الدليل -بسبب مخالفه بسيطه واحده |
| Evin dışında çalışan personelin köy için oynaması hiç adil değil. | Open Subtitles | من الظلم جداً أن العاملين خارج المنزل يلعبون مع القرية |
| Kadın için yaş adil olmayan bir şey. | Open Subtitles | إنه من الظلم للمرأة أن تكبر في السن. |
| Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | كان ذلك من الظلم. |
| Korkularınızın sizi tehlikeye karşı uyardığı gibi, öfkeniz de sizi haksızlığa karşı uyarır. | TED | مثلما يحذرك الخوف من الخطر، يحذرك الغضب من الظلم. |
| Kusura bakmayın ama ben de çok haksızlığa uğradım. | Open Subtitles | إعذريني سيدتي، لكني واجهت الكثر من الظلم شخصيا |
| Bu, 400 yıllık haksızlığa yetmez. | Open Subtitles | ذلك لن يعوّض عن 400 سنة من الظلم. |
| Aslında beni bunalımlı biri olması ile şaşırttı ama işini kaybetmiş bir adamı yargılamak biraz haksızlık olur. | Open Subtitles | لقد صدمنى أنه مكتئب نوعاً ما و لكن من الظلم أن نحكم على رجل حين يكون عاطلاً |
| G.D.C.'yi bugünkü davranışımdan sorumlu tutmanız gerçekten büyük bir haksızlık olur. | Open Subtitles | سيكون من الظلم أن تُحمّل "منظمة حماية البيئة" نتيجة سلوكي اليوم. |
| Böyle birşeyin herşeyi berbat Berbat edebilecek olması çok büyük bir haksızlık. | Open Subtitles | من الظلم أن يفسد شيء كهذا العملية بأكملها |
| Buraya gelmekteki sebebiniz ve bizden duymak istediğiniz, acımasız beyazlara diğer yanağınızı dönmeniz gerektiği... ve Amerika'nın tam ortasındaki adaletsizliği göstermemiz... | Open Subtitles | كلا ً منكم من الذين يعتقدون ...بأنكم جئتم إلى هنا ليسمعنا نقول أديروا خدكم الآخر ...لقسوة الرجل الأبيض وهذا النظام من الظلم ...الذى طُبق هنا فى أمريكا |
| adaletsizliği ortadan kaldırmak için. | Open Subtitles | -جاء ليخفف من الظلم |
| Birazcık rezillik adaletsizlikten çok daha iyidir sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | القليل من الإحراج أفضل مما سينبثق من الظلم ألا تظن ذلك؟ |
| Adalet, adaletsizlikten iyidir. | Open Subtitles | العدالة أفضل من الظلم |