Daha çok tedavi görmen olsun memleketine geri dönmen olsun. | Open Subtitles | يمكنكِ تلقي المزيد من العلاج أو العودة إلى مسقط رأسك |
Fark ettmediyseniz, içe dönük ayak parmaklarımı düzeltmek için yıllarca fizik tedavi gördüm. | Open Subtitles | قضيت سنوات من العلاج الفيزيائي لتقويم التقوس في أقدامي، وفي حال لم تلاحظوا، |
Hırsları enfeksiyon gibi, virüs gibi bulaşıyor. Bize katılın ve tedavinin bir parçası olun. | Open Subtitles | جشعهم عدوى وفيروس، انضم لنا وكُن جزء من العلاج |
Ağır gelebilir. Ama bu da tedavinin bir parçası. | Open Subtitles | أعرف مدى صعوبة ذلك ولكنه جزء من العلاج |
Ama buna genellikle tedaviden sonuç alamayan ve yan etki gören insanlar dâhil değildir. | TED | ولكن هذا ما سيستبعد عادة بعض الذين لم يستفيدوا من العلاج أو شهدوا آثار جانبية |
Tıbbi bir odanın içinde olduğumuz için, dört buçuk aylık bir kemoterapiden geçtim. | TED | ومنذ ذلك الوقت استقريت في الغرف الطبية وخضت 4 اشهر ونصف من العلاج الكيميائي |
Yakında oradan çıkar mısın? Bilmiyorum hayatım. Daha fazla terapi yaptırmalıyım. | Open Subtitles | لا أعرف يا حبيبتي، ما زلت سأتلقى قدراً كبيراً من العلاج |
O TBH hastası ve fizik tedavisi sırasında çok fazla öfkeleniyor. | Open Subtitles | لديه إصابة في الدماغ وقد أصبح محبطاً للغاية من العلاج الطبيعي |
terapiye gittiğini ve bundan çok fayda gördüğünü anlatmaya çok hevesliydi bu sabah. | Open Subtitles | كانت متلفهة لتذكرني بأنه لديك جلسة هذا الصباح و بأنك تنتفعين من العلاج |
Dediğim gibi, bu işi kabul etmezsen tedavi için başka yollara başvuracağız. | Open Subtitles | ومثلما قلت, ان لم تقبل بهذه الوظيفة فسنحتاج لشكل اخر من العلاج |
Daha az hasta olanları alıp bu tedavi yoluyla neredeyse semptomsuz hale getirebilirsiniz. | TED | نستطيع معالجة المرضى في الحالات الأقل مرضاً، وأن تجعلهم مرة أخرى بلا أعراض عن طريق هذا النوع من العلاج |
Ve şimdi sanırım en fazla uyku ihtiyacına tahammül ediyor ve en kötüsü belki de çoğumuz uykunun bir tür tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu düşünüyor. | TED | وأفترض أنه في أحسن الأحوال نتسامح اليوم مع حاجتنا للنوم، وفي أسوأ الأحوال ربما العديد منا يفكر في النوم على أنه مرض يحتاج نوعا من العلاج. |
Hayalet ağrıların tedavisi, genellikle fizik tedavi, ağrı kontrolü için ilaç kullanımı, protez ve zaman gerektirir. | TED | علاج الألم الخيالي عادة ما يتطلب مزيجًا من العلاج الجسماني، وأدوية للتحكم في الألم، وأطراف صناعية، ووقت. |
Yasaklamak tedavi etmekten daha iyidir... bu yüzden biz de işlenmeden önce cinayeti yasaklıyoruz. | Open Subtitles | كما ترون فإن الوقاية دائماً خير من العلاج و لذلك نحاول أن نمنع المجرمين قبل أن يقوموا بإرتكاب الجريمة |
Bu da tedavinin bir parçası mı? | Open Subtitles | هل هذا جزء من العلاج الخاص بك أيضا؟ |
Duygularını açığa vurman tedavinin bir parçası. | Open Subtitles | الإفراج عن مشاعرك هو جزء من العلاج. |
Sanırım tedavinin bir parçası. | Open Subtitles | إنه جزء من العلاج علي ما أظنه. |
Modern bir toplumda, önlem almanın tedaviden daha iyi olduğunu biliyoruz. | TED | لذلك في مجتمع متطور، فنحن نعلم أن الوقاية خير من العلاج. |
Bir: Halen tedaviden yoksun olan çocuklara tıbbi bakım sağlamak. | TED | أولا: أوفر الرعاية للأطفال المحرومين حاليا من العلاج. |
Evet, annem kemoterapiden döndüğünde bir türlü bunu kabullenemedi garajdan hiç çıkmadı... | Open Subtitles | أجل ، ولكن عندما عادت من العلاج الكيماوي لم يستطع فعل شيء سوا الجلوس في المرآب |
Herhangi bir konferansa katılmış ya da bu terapi şeklini okumuş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون حضر إحدى مؤتمراته أو سمع عن هذا النوع من العلاج |
O TBH hastası ve fizik tedavisi sırasında çok fazla öfkeleniyor. | Open Subtitles | لديه إصابة في الدماغ وقد أصبح محبطاً للغاية من العلاج الطبيعي |
Bu cümleyi söyleyebilmek için terapiye 10 bin dolar harcadım. Babama çok kızmıştım. | Open Subtitles | لقد تكلفت 10000 دولار من العلاج النفسي لاقول هذة الجمله |
İlk kemoterapi seansına gittim ve duygusal olarak harap hâldeydim. | TED | ذهبت لأول يوم من العلاج الكيميائي، وكانت مشاعري محطمة تماماً. |