ويكيبيديا

    "من الغضب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öfke
        
    • öfkeli
        
    • kızmak
        
    • öfkeden
        
    • kızmanın bir
        
    • Öfkeden kararır
        
    • sinirli
        
    • sinirden
        
    öfke temsilcileri gibi hareket edip, intikam çağrıları yapmayı bırakmamız gerekiyor. TED يجب ان نتوقف عن التصرف كوكلاء للغضب والدعوة لأيام من الغضب.
    Onunla birlikte savaşmak, savaşçıyı kontrol edilemez bir öfke durumuna sokuyormuş. Open Subtitles إن القتال بواسطته يضع المحارب في حالة من الغضب غير المكبوح.
    Onunla birlikte savaşmak, savaşçıyı kontrol edilemez bir öfke durumuna sokuyormuş. Open Subtitles إن القتال بواسطته يضع المحارب في حالة من الغضب غير المكبوح.
    Her kurbanı 30'dan fazla bıçaklaması zanlının kesinlikle öfkeli olduğunu gösteriyor. Open Subtitles لكل ضحية,هذا الجاني عنده الكثير من الغضب نحتاج للمزيد من الأجوبة
    Bekle Tsukune, küçük bir çocuğa bu kadar kızmak biraz abartı oluyor. Open Subtitles انتظر تسوكوني , لا فائدة من الغضب , فهي في النهاية ما زالت صغيرة
    Anlamı, mutluluğu ve acıyı eşit gören korku ve öfkeden yoksun, sakin zihinli olan insana bilge insan denir. Open Subtitles معناها ، الشخص الذي تتساوى عنده ..السعادة والحــزن ..ويخلو من الغضب والخوف ، لديه عقل هادىء يسمى شخص متعــلم
    Ve kanser olduğum için kanser olmaya kızmanın bir anlamı yok. Open Subtitles ولا جدوى من الغضب على السرطان لأنه سرطان
    Çokça öfke, çılgın neşe, çokça dikkat, zulümdü. TED كان هناك الكثير من الغضب فكاهة مجنونة ، الكثير من الاهتمام ، والغضب.
    Böyle bir öfke, acı ve kafa karışıklığı evresinden geçerken terapistimden bir randevu aldığımı hatırlıyorum. TED لذلك في احدى المرات عشت هذه الحالة الغريبة من الغضب و الألم و الارتباك، أذكر أني حجزت موعدا مع معالجي النفسي.
    Geçmişte, çok fazla öfke, çok fazla çete davranışı, çok fazla grup tacizi teşvik ediyordu. TED وفي الماضي، كان يحفّز الكثير من الغضب والسلوك الغوغائي، وكان يحفّز الكثير من المضايقات الجماعية.
    Bu devasa öfke devresinde, etrafımızda ateş çemberleri yandığı zaman, devrimci aşkın , çağımızın gereksinimi olduğuna inanıyorum. TED وفي هذه الحقبة من الغضب الهائل، عندما تحرق النيران جميع من حولنا، أعتقد أن الحب الثوري هو مطلب عصرنا الحالي.
    Hayatımda gördüğüm en kötü öfke seli. Open Subtitles أنها أسوأ عاصفة من الغضب العام الذى أشهدها على الأطلاق
    Sonra bendeki öfke sıcakkanlı idi General, söylediğin gibi. Open Subtitles ثم غلى دمي من الغضب جنرال، مثلما أنت قلت.
    Atmosfer.. Atmosfer öfke ile doldu. Open Subtitles الهواء الهواء سميكا للغاية مع شيئ من الغضب.
    Baban, geldiği durum yüzünden... çok öfkeli. Open Subtitles والدك لديه الكثير من الغضب عن كيف تغيرت حياته
    Artık kızmak yok ya da senin kızgın olduğunu görmeme ya da ona benzer hiçbir şey yok. Open Subtitles لا مزيد من الغضب ثم الانتظار لرؤية ما إذا كنت أعرف أنكِ غاضبة -أو أي من هذا .
    Ancak bu nefret ve öfkeden kurtulamasaydım, şimdi burada olur muydum, bilmiyorum. TED إن لم أجد طريقةً للخروج من الغضب والكراهية، لست متأكدة إن كنت سأقف هنا اليوم.
    Ve kanser olduğum için kanser olmaya kızmanın bir anlamı yok. Open Subtitles ولا جدوى من الغضب على السرطان لأنه سرطان
    Daha önce onu hiç bu kadar sinirli ve heyecanlı görmemiştim. Open Subtitles لم أرها حتى هذا اليوم في مثل هذه الحال من الغضب
    Ağlayabilirim ama üzüntüden veya sinirden değil seninle bu tartışmayı yapmaktan. Open Subtitles لكنهم ليسوا دموع الحزن أو من الغضب لكن فقط بسبب أني اقوم بهذه المناقشة معك رجاء، لا تختلقي شجار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد