| hikayeler ile ilgili diğer bir problem de zihninize pek çok hikayeyi yalnızca bir kez alırsınız veya bir gün boyunca, hatta hayatınız boyunca. | TED | مشكلة أخرى مع القصص هي يمكنك حفظ الكثير من القصص في عقلك مرة واحدة، أو على مدار اليوم، أو حتى طيلة حياتك. |
| Ondan bize bir hafta boyunca her gece yayınladığımız seksi kısa hikayeler koleksiyonu yazmasını istedik. | TED | وأتينا بها لتكتب لنا مجموعة من القصص القصيرة المثيرة والتي ننشرها كل ليلة لمدة أسبوع. |
| Nasıl bir hikâye planladığını biliyor olsaydım onu biraz hırpalayabilirdim ve bu beni kötü gösterirdi. | Open Subtitles | لربّما أشبعتها ضرباً لو كنتُ أعرف أيّ نوع من القصص كانت تُخطط لها، تجعلني أبدو سيئاً للغاية. |
| Sizin topladığınız hazineyle ilgili pek çok hikaye duydum, efendim. | Open Subtitles | لقد سمعت كثيرآ من القصص,مولاى، عن الكنز الذى قد جمعته. |
| Sadece ortada sevgi kalana kadar yılların hikâyeleri, birbirimize karşı varsayımlarımız, suçlama ve utanç hakkında konuşup rahatladık. | TED | حررنا ونظرنا الى سنوات من القصص والإفتراضات حول بعضنا البعض واللوم والعار حتى ما تبقى كان الحب. |
| İnsanların bu tür hikayeleri takas etmek zorunda olup olmadıklarını bilmiyorum | Open Subtitles | أو ما إذا كان الناس يفكرون بمقايضة تلك النوعية من القصص |
| Jessica'nın partisinin olduğu gece başka hikâyeler de olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إن هناك المزيد من القصص عن ليلة حفلة جسيكا |
| Mesela, senin çocukların hakkında onlarca hikayen vardır, değil mi? | Open Subtitles | مثلما لديك من المحتمل طن من القصص حول أطفالك .. اليس كذلك؟ |
| Ama felaket ile ilgili olmayan hikayeler de var. Ve bunlar hakkında konuşmak, en az diğerlerini konuşmak kadar önemli. | TED | لكن هناك الكثير من القصص الأخرى غير الكارثية. ومن المهم جداً، فإنه لا يقل أهمية ، لنتحدث عنها. |
| Ve aslında kendimize söylediğimiz hikayeler arasında bundan sonra nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda çok büyük bir hikaye kıtlığı var. | TED | والواقع أنّ من بين القصص التي نحكيها لأنفسنا، لدينا نقص هائل من القصص التي تحكي كيفية المضي قدما بشكل خلاق. |
| Biliyor musun, yıllarca korkunç hikayeler okudum. | Open Subtitles | كما تعلمين، إنني أقرأ الكثير من القصص خلال العام الواحد |
| Hayatım boyunca çok tuhaf gerçekler içeren, çok tuhaf hikayeler dinledim. | Open Subtitles | لقد سمعت في حياتي الكثير من القصص الغريبة تنطوي على الكثير من الحقائق الغريبة |
| Bazı insanların inandığı, bazı insanların da inanmadığı türden bir hikâye. | Open Subtitles | ذاك النوع من القصص التي يؤمن بها البعض ويستنكرها آخرون |
| Böyle bir hikâye insana her duyguyu hissettirebilir, öfkeden utanca, anlaşılmayan uyarılmaya çünkü konu seksle alakalı, ne kadar dehşet verici olsa da. | TED | يمكنُ لهذا النوع من القصص أن يمنح الشخص كل أنواع المشاعر، من الغضب إلى العار إلى الإثارة المشوشة لأنها تتعلقُ بالجنس، رغم أنها مروعة. |
| Ama ben bir sürü hikaye biliyorum, çocuklara da anlatabilirim. Benimle gel. | Open Subtitles | لكنّي أعرف الكثير من القصص قصص يمكنني أن أخبرها للأولاد تعال معي |
| Bunu (projeyi) neden yaptığımız hakkında pek çok hikaye var. | TED | هناك الكثير من القصص حول لماذا قمنا بهذا. |
| Fakat bu bireylerin bu suçları işlemeden önceki yaşamlarına dair hikâyeleri savcıların hiç duymadığı türdendi. | TED | ولكن قصص حياة هؤلاء الأفراد قبل أن يرتكبوا هذه الأفعال كانت نوعاً من القصص التي لم يسمعها هؤلاء المدّعون من قبل. |
| Kendimi şanslı hissediyorum. Nico gibi çocuklar en iyi okuyucular ve verebileceğimiz en iyi hikayeleri hak ediyorlar. | TED | اشعر بالحظ. الاطفال امثال نيكو أفضل قراء، ويستحقون أفضل ما نستطيع ان نكتب من القصص. |
| Bu tarz hikâyeler de korkuyu öğretir. | Open Subtitles | هذا النوع من القصص يعلمهم الخوف |
| Mesela, senin çocukların hakkında onlarca hikayen vardır, değil mi? | Open Subtitles | مثلما لديك من المحتمل طن من القصص حول أطفالك .. اليس كذلك؟ |
| İnternette tanışanlarla ilgili bir çok, bir çok korku hikayesi duydum. | Open Subtitles | أسمع الكثير من القصص المرعبة بخصوص الناس إلتقوا عن طريق الأنترنت |
| Daima bir gerekçe olması gerektiğini bilecek kadar detektif hikâyesi okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت العديد من القصص البوليسية لأعرف أن هناك دافع دائماً |
| Neyse ki bende senin daha bilmediğin bir sürü hikâye var. | Open Subtitles | لكن لحسن الحظ لديّ الكثير من القصص التي لا تعرفهــا بعد |
| Benim bağımlılığım, eminim daha önce de duyduğunuz birçok hikâyeyi oldukça yansıtıyor. | TED | وإدماني حاكى الكثير من القصص التي بالتأكيد قد سمعتم بها من قبل. |
| Yeni hikayelere çok kötü derecede ihtiyacımız var. | TED | سيأتي لإنقاذهم نحن نحتاج حتماً نمطاً جديداً من القصص |