Eğer bunların hiçbiri gerçek değilse, eğer bunların hepsi birer kobay faresi deneyiyse, geçidin gerçek olmamasının da mantıklı bir açıklaması var. | Open Subtitles | إن لم يكن أي من هذا حقيقي , إذا كان كل هذا مجردتجربةفأرمختبر, عندئذ يكون من المعقول أن البوابة ليست حقيقية ايضا. |
Bunu düşünerek, gelecek birçok oldukça mantıklı ve dramatik buluşu reddettim, örneğin kanseri iyileştirmek. | TED | بالتفكير في هذا، أنا رفضت العديد من المعقول جدا واختراقات دراماتيكية قادمة، مثل علاج السرطان. |
Biyolojik hikâyelere kulak vermek mantıklı geliyor, çünkü bunlar binlerce yıl boyunca zamana karşı test edilmiş evrimleşmelerdir. | TED | إنه من المعقول أن نعير الإنتباه إلى الحكاية البيولوجية لأنها تمثل تطورًا عبر الوقت مجربًا زمنيًا عبر آلاف السنين. |
Suçlular karımı kaçırdılar! Burada olmaları çok mantıksız. | Open Subtitles | المجرم قد خطف زوجتى ليس من المعقول ان يكونوا هنا |
Tüm samimiyetimle yaptığım işin bir suç olmadığına inanıyor ve beni mahkum etmenizi mantıksız ve sorumsuzca buluyorum. | Open Subtitles | بكل امانة انا لا اشعر بأنى ارتكبت جريمة انه ليس من المعقول ان تحكموا على بالسجن |
Tavanda ayakkabı izi olduğuna bakılırsa akla yatkın. | Open Subtitles | حسنا، مع فقي كعب على السقف، فإنه من المعقول. |
Böyle yüksek bir dozda, ilaçları alır almaz geceyle ilgili hiç bir şey hatırlamıyor olmaları gayet akla yatkın geliyor. | Open Subtitles | - في جهازهم ،بتلك الجرعة العالية من المعقول جداً أنهم لا يتذكرون الليلة كلها |
Öyleyse olası en düşük sayıyı tahmin etmek mantıklı gelecektir. | TED | لذلك يبدو من المعقول تخمين أقل عدد ممكن. |
Eğer tüm insan hayatı bitkilere bağlıysa, bitkileri koruma altına almaya çalışmak sizce mantıklı değil mi? | TED | لذا اذا كانت كل الحياة البشرية تعتمد على النباتات، أليس من المعقول أننا ربما نحاول حمايتها؟ |
Eğer geçit oradaysa, Ölçü Taşı'nın en azından bir ara orada olması mantıklı. | Open Subtitles | إذا كانت البوابه هناك , هذا يجعل من المعقول أن محك الذهب على الأقل كانت هناك |
İyi durumda olmadığınız zamanlarda, paradan kısmak için herşeyi yapabileceğiniz de mantıklı olabilir, değil mi? | Open Subtitles | صحيح، ولكن خلال مرحلة الخسارة من المعقول لك أن تفعل أي شيء لتوقف استنزاف المال، أليس كذلك؟ |
Bak, sırf babana tepki olarak böyle diyorsun. Hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | حسنا , انظرى , هذا رد فعل بسبب والدك و ليس من المعقول |
Başarılı olma şansının yüzde bir bile olduğunu düşünsem bu operasyona devam etmek için mantıklı bir gerekçe olurdu. | Open Subtitles | ولو كنتُ أظن أنه يوجد فرصة من بين مائة فيإمكانأن تنجح.. فسوف يكون من المعقول أن أستمر في هذه العملية.. |
Stresli zamanlarda böyle hissetmen çok mantıklı, Vivien. | Open Subtitles | انه من المعقول انه في اوقات اجهاد بأنك تشعري هكذا يافيفين |
Sizi rahatsız etme ihtimalini düşünmek mantıksız bir hareket sayılmaz o zaman. | Open Subtitles | إذاً، إنه من المعقول أن نفترض أنّه كان ينوي مضايقتكِ |
Desteksiz dolaşmıyor olması çok da mantıksız bir durum değil. | Open Subtitles | ليس من المعقول أن نفترض أن سافر مع مرافقه |
Bu şekilde düşünmek mantıksız değil. | Open Subtitles | من المعقول أن نفكّر أنه بامتداد اللب |
Fakat, Size yapcağınız bir şey sorarsam, ... ...sorum teknolojinin bir bölümüyle alakalı olmayacak,... ...sadece hepmizin saatte 60mil (96km)... ...hızla giden 4,000 pound değerinde sizi gitmek... ... istedğiniz her yere götürebilcek akla yatkın... ... bir makineden anladığınız neyse, hayal edin... ... ve ayrıca bir şekilde de son mil hareketi içinde kullandğımızı,... ... ama bozulduğunu ve çalışmadığını. | TED | ولكن لو طلبت منكم أمراً واحداً، وهو آلا تفكروا بها كقطعة من التقنية، بل تخيلوا أن، بالرغم من أننا بشكلٍ ما نفهم أنه من المعقول أننا نستخدم آلة تزن 4000 رطل، التي تسير 60 ميلاً في الساعة، وتأخذك أينما تريد، وبشكل ما، هي ما استخدمناه لنصل إلى الخطوة الأخيرة، وهي محطة، ولا تعمل. |
Arka planda bir sorum olacak Merkelin kod adla değil de, gerçek ismiyle yer alması akla yatkın mı? | Open Subtitles | لدي سؤال عن القصة: هل من المعقول أن (ميركل) مذكورة باسمها الحقيقي وليس باسم حركي؟ |