Ya da burada tamamen başka bir şey olması mümkün. | Open Subtitles | أو أنّه من المُمكن أنّ هناك شيء آخر يجري هنا. |
Bir cerrahın, diğer insanlar gibi aklını yitirmesi mümkün değil midir? | Open Subtitles | أليس من المُمكن لجراح أن يفقد دهائه كأى شخص آخر ؟ |
- Teknedeki bir elektrik arızasının telsizlerin ve denizaltının sinyallerini kesmiş olması mümkün. | Open Subtitles | من المُمكن أنّ مُشكلة إلكترونيّة على القارب قد أفسدت إشارة السمّاعات والغوّاصة الصغيرة. |
Bunu yapmaya hâlâ niyetliysen nakliye geçidini yok etmenin mümkün olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لو كنت لا تزال تنوي القيام بهذا، فأعتقد أنّه من المُمكن تدمير بوّابة الشحن. |
Giderken de, teşkilâtı değil de kendini önemseseydin işlerin nasıl gideceğini ve hâlâ da gitme ihtimali olduğunu düşünmen hayrına olabilir. | Open Subtitles | وكما تفعل ، قد يكون من الحكيم لك أن تُفكر كيف كان من المُمكن أن تسير الأمور ورُبما مازالت تستمر |
- Adam haklı. Acaba eğlencenizi bölmeden televizyonun sesini birazcık kısmanız mümkün mü? | Open Subtitles | هل من المُمكن بدون أن أفسد مُتعتكم أن تخفضوا صوت التلفاز قليلاً؟ |
Parayla birisini tutmuş olması mümkün. | Open Subtitles | من المُمكن أنّه دفع لشخصٍ ليكون عُذر غيابه. |
Paylaştığınız tek organ bu olduğundan, sizi birbirinizden ayırmanın mümkün olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | الآن ، إذا كان هذا هو العضو الوحيد الذي تتشاركانه أعتقد أنه من المُمكن أن أقوم بفصلكما |
Çünkü onlara da anlattığım gibi, onları birbirinden ayırmanın mümkün olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ، لإنه كما أخبرتهم أؤمن أنه من المُمكن فصلهم |
Ama, soruşturmamı bitirene kadar birkaç gün daha Marsilya'da kalman mümkün mü? | Open Subtitles | و لكن هل من المُمكن لك أن تظل في مارسيليا لبضعة أيام بينما أنهي تحقيقي؟ |
Kendimize söylediğimiz hangi şeyler burada yaptıklarımızı mümkün kılabilir ki? | Open Subtitles | ما الأشياء التي عاهدنا بها أنفسنا التي تجعل من المُمكن فعل ما فعلناه هنا؟ |
Restoranın dışındaki arabayı fark ettiğimi söylemiştin ya yani plakayı görmüş olmam mümkün. | Open Subtitles | لقد قُلتِ أننى قد لاحظت السيارة التى كانت بخارج المطعم هذا يعنى أننى من المُمكن أن أكون قد رأيت أرقام لوحة السيارة |
Babanın beyni ve vücudu iflas ederken hayal kurmuş olması mümkün. | Open Subtitles | أجل ، من المُمكن أن والدك كان يُهلوس ، بما أن عقله وجسده كانا يحتضران |
Daha genç yaşlarda böyle bir karakterinizin olması mümkün olabilir mi acaba? | Open Subtitles | هل من المُمكن أن هذه الشخصيّة كانت هُناك من قبل، عندما كُنتِ صغيِرة؟ |
Gücüne yeniden kavuşmanın mümkün olduğunu bildiğim gibi. | Open Subtitles | لكني أعلم أيضاً أنه من المُمكن لك أن تستعيد قواك |
Bak, diyorum ki, eğer insanlarımızı bize geri gönderebiliyorlarsa sence kızımızı kurtarmaları mümkün değil mi? | Open Subtitles | إنظر، أنا فَقط أقول إذا كان يإستَطاعتهم إعادة قَومناإلينا... . ألا تعتقد أنهُ من المُمكن أن يُنقذوا إبنتنا ؟ |
Her zaman senden önce hazır olmam nasıl mümkün oluyor? | Open Subtitles | كيف من المُمكن أنّي دائماً أستعدّ قبلك؟ |
Nona Kulesi ve bu yer arasında en azından yirmi kilometre var. kameralara bir kez bile yakalanmaması mümkün mü? | Open Subtitles | هناك ما لا يقل عن عشرين كيلومترًا بين برج نونا وهذا الموقع حتّى بين كلّ الفوضى التي سبّبها الشغب أحقًّا من المُمكن بأنّه لم يُلتقط حتّى مرّة واحدة بواسطة الكاميرات؟ |
Hong Kong'un üslerinden biri olma ihtimali var. | Open Subtitles | من المُمكن أن هونغ كونغ واحدة من قاعداته. |
Bana zarar verme ihtimali yok sanırdım. | Open Subtitles | لم أكُن لأُفكر أنّها من المُمكن أن تؤذيني |
Tekrar yapabilme ihtimali. | Open Subtitles | أننا من المُمكن أن نُحقق هذا مُجدداً |