| Burası çok güzel, yemyeşil, temiz hava. | Open Subtitles | الريف جميلة للغاية, الكثير من الهواء الطلق وبشدة الخضورة |
| Bol bol temiz hava, elektrik yok karda çıplak banyolar. | Open Subtitles | كما تعلمين، الكثير من الهواء الطلق و بدون كهرباء حمامات عارية في الثلج |
| Neden şöyle söylemiyorsun? "Hey, evlât son bir gün için teşekkür ederim temiz hava almak iyi geldi." | Open Subtitles | لم لا أسمع شيئاً مثل "شكراً أيها الفتى على هذا اليوم من الهواء الطلق" |
| - Biraz temiz hava aldım sadece, Anna. | Open Subtitles | -لقد تنفّست القليل من الهواء الطلق فقط، (آنا) . |