Saygıdeğer hanımefendi, böylesi anlayışlı bir yöneticiye yardım etmek büyük bir zevk. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أساعد مديراً متفهماً مثله |
Konuşmamı bitirmeden önce, benim için büyük bir zevk ki, oral sınavlarını başarıyla geçen birini tanıdım, her zaman sınıfın başını çekiyordu, büyük bir onurla | Open Subtitles | و لكن قبل أن أنهي من دواعي سروري أن أشكر انسانة تفوقت بامتحاناتها الشفهية دائماً كانت في مقدمة الصف |
Sana bizzat sahne arkasını göstermek benim için bir zevk olur. | Open Subtitles | سيكون من دواعي سروري أن أمنحكِ.. نظرة شخصية لما وراء الكواليس |
Dünya'dan gelen kaşiflerle tanışmak benim için bir zevk. | Open Subtitles | إنه من دواعي سروري أن أقابل مكتشفين من الأرض |
Sana yardım etmek büyük bir zevkti. - En azından, dişlerim hâlâ yerinde. | Open Subtitles | لقد كان من دواعي سروري أن أساعدك اذا كانت أسناني لا زالت موجودة |
Aslında, seninle buluşmayı çok isterim. | Open Subtitles | في الواقع, سيكون من دواعي سروري أن تمر علي |
Ve onun da kitabı kendi tatilindeyken yazdığını görmekten çok memnun oldum. | TED | وكان من دواعي سروري أن أعلم، أنّه ألّـف هذا الكتاب بينما كان إجازة. |
Davama faydası olacaksa kimliğini memnuniyetle açıklarım. | Open Subtitles | ولكن من دواعي سروري أن أعرّفه للمحكمة لو أنّه سيساعد قضيتي |
Buna bağlı kalmak benim için mutluluk ötesi olacak. | Open Subtitles | فسيكون من دواعي سروري أن أتفضّل عليك بها |
Bu odaya bakıp gülümseyen suratlar görmek çok büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه من دواعي سروري أن أقف في غرفة و أرى وجوه مبتسمة، |
Sizinki gibi heyecan verici bir girişimin kurucusuyla tanışmak ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أقابل مؤسس مشروع مثير مثلك |
Seni tüm bu işin temel parçasıyla tanıştımak benim için büyük bir zevk olacak. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن أقدم لك المحور الحقيقي للأمر كله |
Bugün hepinizi burada görmek büyük bir zevk. | Open Subtitles | من دواعي سروري أن اراكم جميعا هنا اليوم |
Sonunda sizinle tanışmak ne büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه من دواعي سروري أن أقابلكِ أخيراً |
Dostum, bu anlamlı günde senin yanında olabilmek benim için bir zevk ve bir onur. | Open Subtitles | صديقي، من دواعي سروري أن أكون قادر على الوقف بجانبك بهذه المناسبة العميقة |
- Bu sefer paranı unutma ufaklık. Paranı almak benim için bir zevk olacak. | Open Subtitles | ، لا تنسي النقود هذه المرّة أيها الرجل الصغير . سيكون من دواعي سروري أن آخذها منكَ |
Birini tanıtmak benim için bir zevk | Open Subtitles | والآن من دواعي سروري أن أقدم لكم شخصا |
Dünyayı yeniden güvenli bir yer yapmak benim için zevkti. | Open Subtitles | لقد كان من دواعي سروري أن أجعل العالم البشري آمناً مرة أخري |
Koleksiyonun geri kalanını daha sonra size göstermeyi çok isterim. | Open Subtitles | سيكون من دواعي سروري أن أريكم بقية المجموعة لاحقاً |
Tanıştığıma memnun oldum, Bayan Lewis. | Open Subtitles | كان من دواعي سروري أن ألتقي بك سيدة لويس |
Davama faydası olacaksa kimliğini memnuniyetle açıklarım. | Open Subtitles | ولكن من دواعي سروري أن أعرّفه للمحكمة لو أنّه سيساعد قضيتي |
Buna bağlı kalmak benim için mutluluk ötesi olacak. | Open Subtitles | فسيكون من دواعي سروري أن أتفضّل عليك بها |