| Bu boku hesaplamak için bir kişiden fazlası gerekebilir, uyarmadı deme. | Open Subtitles | دعيني أخبرك ، يتطلب حساب تلك القذارة أكثر من شخص واحد |
| Ama neden her şeyi ytek bir kişiden bekliyoruz? | Open Subtitles | لا أعلم لما نتوقع أن نحصل على كل شيئ من شخص واحد أهذا عدل بالنسبة إليه أو إلينا؟ |
| Yani bir kişiden gelmiş. | Open Subtitles | مما يعني أن هذا الدم جاء من شخص واحد فقط |
| Sadece tek bir kişi yok gibi gözüküyor. Bu sorunların önemli olduğunu düşünen, | TED | ويبدو أنّ هناك أكثر من شخص واحد يؤمن بأهميّة المسائل التي سأطلعكم عليها |
| Talimat mesajlarını tek kişiden alıyorum. - İkisi de olabilir. | Open Subtitles | انا فقط تلقيت تعليمات نصية من شخص واحد يمكن ان يكون احدهما |
| Daha önce böyle bir şey görmemiştim. tek kişilik bir ordu gibiydi. | Open Subtitles | أنا لم أرى شيئاً كهذا لقد كان كجيش مكون من شخص واحد |
| Hepsi de aynı kişiden. | Open Subtitles | المعدة، البنكرياس، الكبد. كلها من شخص واحد. |
| İhtiyacımız olan herşeyi bir kişiden karşılayabilirmiyiz? Chubby Checker herşeyi mahvetmeden önce insanlar işte böyle dans ederlerdi. | Open Subtitles | هل يمكن ان نحصل على ما نريد من شخص واحد . ام هذا السبب لوجود الأصدقاء , هذا كيف كانوا الناس يرقصون |
| bir kişiden gelen empati bile bir fark yaratabilir. | TED | مجرد التعاطف من شخص واحد يخلق فرقا. |
| Burada fikirleri bir kişiden alınabilir kopyalanır ve tüm sistem boyunca yayılır; Çin yemek özel versiyonlar olabileceğini biliyorsunuz,bölgeye bağlı olarak | TED | حيث الأفكار من شخص واحد يمكن نسخها ونشرها عبر النظام بأكمله ؛ حيث يمكن خصخصتها اعتمادا نسخة الطعام الصيني، إعتمادا على المنطقة |
| bir kişiden emir alırım! Kendim! | Open Subtitles | انا اتلقى اوامر من شخص واحد .. |
| bir kişiden alıp, fikrimi iki kişiye dağıttım bu da aldığımdan fazlasını verdiğim anlamına gelir. | Open Subtitles | بالطبع , أخذت بعض المال من شخص واحد , لكنني ... أعطيت الفكرة لشخصان آخران ما يعني أنني أعطيت ضعف ما أخذت |
| bir kişiden fazla olmalılar. | Open Subtitles | كان هناك أكثر من شخص واحد |
| Sadece bir kişiden. | Open Subtitles | من شخص واحد فقط. |
| Gerçek şu ki burada hatırlanmaya değecek bir kişi bile yok. | Open Subtitles | حسناً ، الحقيقة هى أنه ما من شخص واحد بهذا المكان يستحق أن نتذكره |
| Gerçek şu... ki 50 yıl sonra hatırlanmaya değecek bir kişi bile yok burada. | Open Subtitles | حسناً ، الحقيقة هى ليس من شخص واحد بهذا المكان يستحق أن نتذكره بعد 50 عاماً |
| Beni bu dünyada koruması gereken tek kişiden hem de. | Open Subtitles | إثر مُجاملة من شخص واحد بهذا العالم الذي يُفترض به أن يحميني |
| - Burada tek kişiden emir alırım. | Open Subtitles | لا أتلقى الأوامر سوى من شخص واحد هنا |
| Bu benim yarın geceki tek kişilik açılış gösterim. | Open Subtitles | إنه عرضي المكون من شخص واحد سيعرض ليلة الغد |
| tek kişilik ordu gibiyim. | Open Subtitles | أنا جيش مكون من شخص واحد اذا القينا نظرة على خريطة الطقس المستجدة |
| Willie'ye gelen son 100 aramanın 74'ü aynı kişiden. | Open Subtitles | آخر مكالماته المئة جائت 74 من شخص واحد |
| Bir; balgamı sağlayanla aynı kişiden gelmedi. | Open Subtitles | الإحتمال الأول أنه لم يأتي من شخص واحد |