| bir arkadaşımdan 10 tane aldım. Kamyondan mı ne düşmüş. | Open Subtitles | عندي عشره منهم من صديق اخذهم من شاحنه او شئ |
| Ben de revirde çalışan bir arkadaşımdan seni kontrol etmesini istedim. | Open Subtitles | لذلك طلبت من صديق لي يعمل في العيادة أن يطمئن عليك |
| Bu yeleği bir arkadaştan ödünç aldım, bu ona ait. | Open Subtitles | انا استلفت هذا القميص من صديق وتلك الاشياء تخصه هو |
| Kendini adamış bir düşmana, sadık bir dosttan daha fazla hayranlık duyarım. | Open Subtitles | إذا هناك أي شئ أَحترمه أكثر من صديق مكرَّس، هو أصبح عدواً |
| Koca Dave son zamanlarda eski bir arkadaşından haber aldığından bahsetmiş miydi? | Open Subtitles | هل قال بيغ ديف أنه تلقى مكالمة من صديق قديم؟ |
| Seni memleketten bir arkadaş olarak değil de kardeşim olarak görüyordum. | Open Subtitles | أعتبرتك أكثر من صديق كان من نفس بلدتي أعتبرتك كأخي الأصغر |
| Israil'den Bir arkadaşım bana bir katalog verdi. Tanka ihtiyacınız olmaz, değil mi? | Open Subtitles | حصلت على كتاب معروضات من صديق من الكيان الصهيوني لستم بحاجة لدبابة، صحيح؟ |
| Neredeyse on yıl önce, bir gün bir arkadaşımdan yavru dinazor robotu baş aşağı tutmasını istedim. | TED | في أحد الأيام، قبل حوالي عشر سنوات، طلبت من صديق لي أن يمسك روبوت على شكل طفل ديناصور رأسًا على عقب. |
| bir arkadaşımdan öğrendiğime göre aramızda bir Rus müzisyen var. | Open Subtitles | لقد عرفت من صديق لي ان لدينا موسيقي هنا من روسيا |
| bir arkadaşımdan veri bekliyorum. bir arkadaş? | Open Subtitles | اعنى اننى مازلت انتظر يعض المعلومات من صديق صديق؟ |
| Evet, ajansınızın numarasını bir arkadaştan edindim. Sanırım birisi beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | مرحباً، حصلت على رقم وكالتكم من صديق أظن أن احدهم يحاول قتلي |
| Dün seni bunun için aradım. Bunlar olurken bir arkadaştan duydum... | Open Subtitles | لهذا اتصلت بك اليوم الماضي لقد سمعت عن الأمر من صديق وكل هذا كان يحدث |
| Ama bir arkadaştan tavsiye. | Open Subtitles | أنا آسف بخصوص والدك ولكن خذ هذه النصيحة من صديق لك |
| bir dosttan bir iki kelime duymak, buzları eritmeye yardımcı olur belki. | Open Subtitles | ربما كلمة أو إثنتين من صديق قد يكسر حاجز الصمت |
| Ama bana bir erkek gibi gelirsen... gözlerin açık, başın dik, ellerini uzatmış gelirsen... sana, destek alabileceğin bir dosttan daha yakın olurum. | Open Subtitles | لكن تعال إلي كرجل تعال بعيون مفتوحة ورأس مركز ويدان غير مشغولتان ثم سأصبح أكثر من صديق أكثر من سند |
| Tekneyle binip gitmek için parasını ödemiş bir arkadaşından öğrenmiş bunu. | Open Subtitles | لقد عرف من صديق دفع له لكي يذهب. |
| Sonra, Bir arkadaşım arayıp Nicole'ün öldürüldüğünü söyledi. | Open Subtitles | فجأةً أتلقى إتصال من صديق قول بأنها قتلت |
| Bir dosta ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | شكراً لك. بأمكاني الأستفادة من صديق. |
| dostça bir uyarı Ne yaptığını bilen insanlarla geri döneceğim. | Open Subtitles | تحذير من صديق سأعود مع أناس يعرفون ما يفعلون |
| Eğer yeni bir arkadaşımız olacaksa, güvenebileceğimiz birisi olmalı. | Open Subtitles | إذا كان لابد من صديق جديد يجب أن يكون شخصاً يستحق الثقة الرجل الذي يحميك |
| Kaybımız azdı ama her düşen, ya Bir dost, ya da aziz bir kan bağıydı. | Open Subtitles | نفقد البعض لكن ما من صديق يسقط إلا ويبقى دمه غاليا |
| Hiçbir zaman bir dostumdan gerçekten yapamayacağını bildiğim bir şey yapmasını istemedim. | Open Subtitles | حتى الآن لم أطلب من صديق ليّ أن يفعل ما لا يقدر عليه ، أعرف أنه لا يقدر عليه |
| - Ne arkadaş ama! - Hiç komik değil. | Open Subtitles | ـ يا له من صديق رائع ـ أجل، حسنًا، تلك مزحة منه |
| Tek ihtiyacım olan eski bir dostumun ufak bir yardımı. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه هو قليل من المساعدة من صديق قديم |
| Sen gerçekten iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | يالك من صديق رائع لكي تأتي وتشجعه |
| bir arkadaşımın verdiği kötü tavsiye üzerine saflık yeminimi bozdum... | Open Subtitles | بعد بعض النصائح السيئة من صديق ..كسرت عهد الطهارة بيدي |