Elemanlardan teki bana kafamı kıçımdan çıkarıp işe dönmemi söyledi. | Open Subtitles | أحدهم أخبرني أن اخرج رأسي من مؤخرتي وأن أمضي للعمل |
Baş parmağını dilediğin zaman kıçımdan çekebilirsin, Carmine! | Open Subtitles | يُمْكِنُك أَنْ تُخرجَ إبهامكَ من مؤخرتي في أي وقت الآن |
Birisi şu lanet tavuğu kıçımdan çıkarabilir mi, lütfen? | Open Subtitles | هلا يخرج أحدكم هذه الدجاجة من مؤخرتي رجاءً؟ |
- Karı var mı karı? Haftalardır mala vuramadım. | Open Subtitles | -نعم طعام فلم أخرج شيء من مؤخرتي لأسابيع |
- Karı var mı karı? Haftalardır mala vuramadım. | Open Subtitles | -نعم طعام فلم أخرج شيء من مؤخرتي لأسابيع |
Böyle giderse, kıçımı kıracağım. | Open Subtitles | لا , من الأفضل الا أجلس كيف لا أكسر ما تبقى من مؤخرتي |
Biliyorsunuz ki, burada yanlarında kaldığım İncil delisi ailem havalı kıçımdan dolayı çok üzülüyorlar. | Open Subtitles | هل تعلم أن أهل رفيقي كان غاضبًا جدا من مؤخرتي الصُلبة |
Bir parça var kurumuş bok, kıçımdan çıkarılması gerkli olan . | Open Subtitles | لديّ قطعة صغيرة من التغوّط أريد أن أخرجها من مؤخرتي |
Şu an benim ihtiyacım olan şey kıçımdan düşmen. | Open Subtitles | لذلك الان، ما اريده هو ان تنزلي من مؤخرتي |
Kurtlar etrafımı sarmış. kıçımdan, şu biftekten daha büyük ısırık almak için sırada bekliyorlar. | Open Subtitles | الذئاب ملتفة حولي , تنتظر فرصتها لتنهش من مؤخرتي |
Ben de bunu denemeliyim..sürekli kıçımdan bişeyler uydurmak gibi | Open Subtitles | يجدر بي أن أجرب هذا معظم الأحيان أشعر وكأني أنتزع الأفكار من مؤخرتي |
O, benim kıçımdan kanserli beni çıkaran dermatologtur. | Open Subtitles | إنها خبيره أمراض جلديه التي قامت بنزع ورم من مؤخرتي |
Fakat cihazın tüm hatalarını kıçımdan* sallayarak düzeltebilirim. | Open Subtitles | لكني تمكنت من إخراج كل المشاكل من مؤخرتي |
Evet, farkındayım, kıçımdan ruhumun kayıp gittiğini hissetmeliyim. | Open Subtitles | نعم، أَعْرفُ، والشعور بأن روحي تخرج من مؤخرتي. |
Ucuz eczane parfümlerini kıçımdan düşmanlarıma yayarım. | Open Subtitles | بعد ذلك سوف ارش عطوراً رخيصة الثمن على اعدائي من مؤخرتي |
Ayrıca bir deri bir kemik beyaz kıçımı da sevdin herhalde. | Open Subtitles | و لم تبدو منزعجاً من مؤخرتي البيضاء النحيلة |
Evet çünkü ne zaman televizyonu açsam, benim kıçımı gösteriyorlar. | Open Subtitles | فقط كوس في كل مرة ألقي نظرة على إختصار، أنها تظهر صورة من مؤخرتي. |