Ben, kamyonunu burada tutuyor. Ben içkicidir. Ayda bir kere de kerhaneye gider ve bundan utanç duyar. | Open Subtitles | أنه مدمن خمور و يزور بيوت العاهرات مرة كل شهر وهو خجل من هذا الأمر. |
bundan kurtulmak istiyorum. Beni satın almanı istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أنتهى من هذا الأمر وأريدك أن تشترى حصتى |
Bence yeni bir hayat kuralım. bundan çok yoruldum. | Open Subtitles | أعتقدن أني يمكن أن أُسس حياة جديدة لقد تعبت من هذا الأمر |
Bu beklenmedikti. Mancınığı tekrar ayarlayın ve şu işi bitirelim. | Open Subtitles | هذا غير متوقع، هيّئا المنجنيق ولننتهي من هذا الأمر. |
şu işi hemen bitirelim de işime döneyim. | Open Subtitles | .. حسناً، دعني ننتهي من هذا الأمر حتى أستطيع العودة للعمل .. |
"Karısı hamile ve Sloan'un Bu işi bırakmasını sağladı çünkü belli ki o da artık bunun bir parçası olmak istemiyordu." | Open Subtitles | زوجته الحبلى هي من جعله يستقيل لأن لانه لم يريد أن يكون جزءا من هذا الأمر |
Tek istediğim bu işin dışında kalmak. Bütün hayatım boyunca... | Open Subtitles | أنا أريد أن أخرج من هذا الأمر وحسب طوالحياتي.. |
- Beni bu işten almalısın. - Seni bu işten almalı mıyım? | Open Subtitles | ـ يجب أن تخرجني من هذا الأمر ـ يجب أن أخرجك من هذا الأمر؟ |
Hayatındaki her şeyden vazgeçmene izin verdim, ama bundan vazgeçmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ..لن أدعك تتهرّب من هذا الأمر كما تركتك تتهرّب من كل شيء في حياتك |
En azından bundan bir çıkarım olur. | Open Subtitles | على الأقل سأحصد شيئاً واحداً من هذا الأمر |
Belki de bundan tek parça halinde kurtulabiliriz. | Open Subtitles | ربما نستطيع الخروج من هذا الأمر كقطعة واحدة |
Yani hiçbişey beni bundan fazla sikemez | Open Subtitles | أعني أنه لا شيء سيتسبب في هزيمتي أكثر من هذا الأمر |
İki arada bocaladığını biliyordum ama kendisini bundan kurtaracağından emindim. | Open Subtitles | عرفت بأنه كان يجرب ويترك ولكني كنت على ثقة بأنه سيخرج من هذا الأمر |
bundan o kadar eminim ki size bir teklifle geldim. | Open Subtitles | أنا متأكّدة من هذا الأمر لذا سأعقد إتفاقًا |
bundan istifade etmeye çalışmak iyi olmaz. | Open Subtitles | محاولتكِ الإستفادة من هذا الأمر أمرٌ لا أنصح به. |
şu işi halledebilir miyiz böylece ben de hastaneye gidebilirim? | Open Subtitles | هلّا فرغنا من هذا الأمر حتّى أذهب للمستشفى؟ |
şu işi halleder etmez medeniyete döneceğim. | Open Subtitles | سأعود للمدينة عندما أنتهي من هذا الأمر |
Pekala, şu işi halledelim. | Open Subtitles | حسناً , دعونا ننتهي من هذا الأمر |
Bu işi bitirir bitirmez geliyorum. Bitirmeliyim. | Open Subtitles | مازلت عند وعدي, سآتي بعد إنتهائي من هذا الأمر مباشرة |
Karşılığında, bu erkek hemşirenin bana iğneyi vurmasına ve Bu işi bitirmemize izin vereceksin. | Open Subtitles | وبالمقابل ستسمحين للممرض بإعطائي تلك الحقنة لننتهي من هذا الأمر |
Evet, Bu işi bitirelim tamam mı? | Open Subtitles | أجل، حسناً، لننتهي من هذا الأمر وحسب، اتفقنا؟ |
bu işin peşini bırak. Yoksa sana uzaklaştırma vermek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | دعكِ من هذا الأمر فحسب وإلاّ يتعيّن عليّ أن أُوقفكِ عن العمل |
Dinleyin beyler, ben de sizin kadar bu işten kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | انظروا يا أصحاب أريد أن أتخلص من هذا الأمر بسرعة قدر ما تتصورون |