| Bu mükemmel aşk tavsiyesi, erkeklerle oyun oynamayı seven birinden geliyor. | Open Subtitles | وتأتى تلك النصيحة العبقرية من واحدة تحب ان تمرح مع الرجال |
| birinden iki, diğerinden de iki, ötekinden üç tane var. | Open Subtitles | اثنان من واحدة واثنان من الأخرى وثلاث اطفال من الأخيرة |
| Ve seni hiç de iyi olmayan arkadaşlarımdan birinden korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | و قد كنت أحاول فحسب حمايتك من واحدة من أسوأ صديقاتى |
| Sanırım üst raftaki gazetelerin üzerinde bir tane bulabilirsin. | Open Subtitles | أظن أنك من الممكن أن تعثري على أكثر من واحدة عند وكيل الأخبار، على الرف العلوي. |
| bir tane olsa iyi olurdu. | Open Subtitles | لأنّي متأكّد أنّي أستطيع الاتستفادة من واحدة الآن. |
| Ve bu kartpostal o fotoğraflardan birinden yapılmış. | TED | وهذه البطاقة التالية تم تشكيلها من واحدة من تلك الصور. |
| Kuşlar birinden ötekine atlayabiliyorlardı. | TED | وكانت الطيور قادرة على الانتقال من واحدة إلى أخرى. |
| Çoğu kez bu tipler numaranızı kazara kız arkadaşlarından birinden alırlar, ararlar ve içmemelerine rağmen sipariş verirler... ve malı sizin şahsen teslim etmenizi isterler. | Open Subtitles | في أغلب الأوقات يحصلون علي الرقم من واحدة من صديقاتهم يتصلون و يطلبون طلب مع العلم أنهم ليسوا مدخنين و يطلبون أن توصلها شخصيا بنفسك |
| Tamam; görüntüyü trendeki güvenlik kameralarından birinden alıyoruz. | Open Subtitles | حسنا، هذه من واحدة من كاميرات المراقبة داخل القطار |
| Şu ana kadar, adamın yukarıdaki pencerelerin birinden düştüğünü ya da atıldığını gösteren bir şey yok. | Open Subtitles | 00 صباحا. وحتى الآن لا شيء تري لتشير إلى أنه كان طردوا من واحدة من النوافذ أو من أعلى المبنى. |
| Eğer kaydı yoksa, bu onun birimlerimizden birinden çalınmış olduğunu gösterir. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي سجل، فإنه يعني أن سرقت منه من واحدة من منشآتنا. |
| 5 kere evlenmiş birinden ilişki nasihatleri alacak değilim. | Open Subtitles | انا لن اخذ نصيحة في العلاقات من واحدة تزوجت خمس مرات |
| Çay harikulade olmalı, favori anılarımdan birinden alındı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ الشاي رائع، لقد استُمِدّ من واحدة من ذكرياتي المفضّلة |
| Dün gece depoda bulduğumuz cesetlerin birinden mermi parçaları çıkardım. | Open Subtitles | بالامس استخرجت عيار ناري من واحدة من الجثث التي في المستودع |
| - Adamım bir tane rahat yeter dedi. - Haydi bakalım. | Open Subtitles | إللي خدتها منه قال لي مش هتحتاج أكتر من واحدة |
| - Oraya bak bir tane daha geliyor. | Open Subtitles | ـ أنت نلت من واحدة ـ أنتبه لتلك القادمة |
| bir tane es geçilir, üç tanesini düz açarız. | Open Subtitles | تخلص من واحدة,و ضع 3 أوراق على المنضدة |
| Hey, bir tane daha yakalanmış. | Open Subtitles | مهلا ، هناك أيضا أكثر من واحدة |