| Ve hatta eve gitmen için sana birkaç sakinleştirici bile bulabilirim. | Open Subtitles | حتى اني سأعطيك حبوب مهدئة في طريقنا للمنزل |
| sakinleştirici bir hap almaya ne dersin seni küçük zehirli cüce? | Open Subtitles | لمَ لا تأخذين حبة مهدئة ايها القزم الخبيث الصغير |
| Gelecek tamam mı? Git bir sakinleştirici al! | Open Subtitles | سيكون هنا , حسنا ً تناولي حبة مهدئة |
| rahatlatıcı bir ses tonu kullanın ama alçak sesle konuşmayın. | Open Subtitles | استخدموا نغمات مهدئة لكن لا تتحدثون بهدوء أكثر من اللازم |
| Başbakanın karısı bir avuç yatıştırıcı yutana kadar meşguldük. | Open Subtitles | كنا كذلك حتى اخذت زوجة رئيس الوزراء عقاقير مهدئة فغادر الاجتماع فجأة |
| Çok huzur verici. | Open Subtitles | إنها مهدئة جداً. |
| Çantamda Midol var. Gidip sana getireyim. | Open Subtitles | لدي حبوب مهدئة فوق في حقيبتي سأذهب لاحضارها لك |
| Jess Price, Anksiyete için 10 mg tablet Uyku için yatmadan önce 1 tablet alın* | Open Subtitles | "جيس برايس" أقراص مهدئة |
| Bu okların ucunda sakinleştirici var. Şu adla bilinen timsahın derisinden elde edildi: | Open Subtitles | هذه السهام على أطرافها مادة مهدئة مستخلصةمنجلدسحلية... |
| sakinleştirici ama biraz da bakım havası var. | Open Subtitles | مهدئة ولكن مع لمحة من الاهتمام |
| sakinleştirici silahlar ile mi avlanıyorsunuz? | Open Subtitles | تصطاد بـ بنادق مهدئة للأعصاب ؟ |
| Bizi denizde öldürmek için sahile tanklarını dizmek istediler ama Hitler'in sakinleştirici alacağı tuttu ve bu yüzden de onayını almak için onu uyandıramadılar. | Open Subtitles | فأرادوا وضع خط من الدبابات على الشاطئ لتدميرنا في المياه. ولكن "هتلر" أخذ حبوباً مهدئة ذلك اليوم، |
| En sakinleştirici parçamıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سنحتاج لأكثر أغنية مهدئة |
| - Eczacı Bey bir tane sakinleştirici ver. | Open Subtitles | ياصيدلي .. اعطني حباية مهدئة |
| Sert metalin rahatlatıcı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | (يقول البعض إن موسيقى (سبيد ميتال يمكن ان تكون مهدئة |
| Sadece... rahatlatıcı bir söz. | Open Subtitles | نعم إنها تعويذة مهدئة |
| Bence akılda kalıcı ve rahatlatıcı. | Open Subtitles | أجدها جذابة و مهدئة |
| En kısa sürede yatıştırıcı lazım bana. | Open Subtitles | تقريباً تم التخلص منه أحتاج إلى حبوب مهدئة بأقرب فرصة |
| Belki bir yatıştırıcı almak istersin. | Open Subtitles | انت يجب ان تاخذ حبة مهدئة للاعصاب |
| Bu çok hafif bir yatıştırıcı. | Open Subtitles | انظري، إنها حبوب مهدئة خفيفة جداً يا "كلاير". |
| Örneğin buradaki, huzur verici müzik çalıyor. | Open Subtitles | هذامثلاً... يقوم بتشغيل موسيقى مهدئة |
| Git bir Midol al. | Open Subtitles | اذهبي و خذي حبة مهدئة |
| Jess Price, Anksiyete için 10 mg tablet Uyku için yatmadan önce 1 tablet alın* | Open Subtitles | "جيس برايس" أقراص مهدئة |