| Adam kibar ve iyi görünecek. | Open Subtitles | سيبدو لطيف و مهذّب |
| Nazik. Çok kibar. | Open Subtitles | رقيق، مهذّب للغاية |
| Dakik, kibar, sıkı çalışan. | Open Subtitles | .مهذّب. جادٌ في عمله |
| Senin yokluğunda, ki o durumu bu şekilde dile getirmeyi tercih ediyorsun ve kardeşinin kalbine bir hançer soktuğunu söylemek için bana göre fazla kibarca. | Open Subtitles | أثناء غيابك، كما يروقك أن تدعو الأمر حيث أنّه وصف مهذّب يرادف طعن أخيك لك بخنجر في قلبك |
| Böyle gözünü dikip bakmak hiç de kibarca değil. | Open Subtitles | إنّه غير مهذّب أن تحدّقى |
| Bay Frobisher, haklarına yapılan bu tecavüze ve mahremiyetinin çiğnenmesine karşı duygularını çok kibarca ifade ediyor. | Open Subtitles | السيد (فوربشر) مهذّب جداً لإبداء غضبه فى هذا التدخّل فى حياته الخاصة |
| Oldukça kibar biri. | Open Subtitles | إنّه مهذّب جدًا . |
| kibar davrandı. | Open Subtitles | إنه مهذّب |
| John, zeki ve kibar bir insan. | Open Subtitles | (جون) شخص مهذّب وذكي. |
| - Bu konuyu ona kibarca sormaya çalıştım. | Open Subtitles | -حاولت سؤالها عن الأمر بشكل مهذّب جداً... - أجل. |
| kibarca baş sallama. | Open Subtitles | إيماء مهذّب |