Bazı silahlar hakkında onayını almak istiyorum, Allen. | Open Subtitles | ألين، أريد موافقتك على طلبية الأسلحة هذه |
Senin onayını filan beklemiyorum. 3'e kadar sayıyorum, yoksa hadise çıkacak. | Open Subtitles | إذا لم أحصل على موافقتك على هذا الأمر، سأعد إلى ثلاثة ثم سيحدث مشاكل عديدة بعد هذا |
Bu sefer sen onun onayını almak için çabalayacaktın. | Open Subtitles | ومحاول كسب موافقتك على شكل انه لايعي ما يقوله. |
Benle aynı fikirde olduğunu görmek güzel. Üzgünüm, çok geç oldu. | Open Subtitles | شكراً على موافقتك على رؤيتي عذراً على مجيئي في وقت متأخر |
Benimle aynı fikirde olduğun için teşekkürler, Ajan Gibbs. | Open Subtitles | شكرا لك على موافقتك على مقابلتى هنا,عميل جيبز |
Dava hakkında görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على موافقتك على التحدث معي بشأن القضية. |
Dava hakkında konuşmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على موافقتك على التحدث معي بشأن القضية. |
Her konuda senin onayını almaktan hoşlanmıyorum ama baştan kabul etmiştim bunu. | Open Subtitles | هذا لا يضايقك ؟ انا لست مستمع بإن اكون ملزما بإخذ موافقتك على كل شيء ، لكن هذه الصفقة التي اتممناها |
Seninle bundan fazla aynı fikirde olamazdım! | Open Subtitles | لا يمكننى موافقتك على المزيد لا يمكننى موافقتك على المزيد - مارثا " ، إن فحشك أبعد ما يكون "- |
Görüşmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لك على موافقتك على رؤيتى. |
Buraya gelip konuşmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | {\pos(200,210)} "مركز احتجاز فيدرالي" "(ريتشموند)، (فيرجينيا)" أشكرك على موافقتك على المجيء والتحدث معنا أتمزحين؟ |
Beni ziyaret etmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا على موافقتك على مقابلتي |