| Gözetleme minibüsünde objektif olmadığımı söyledin. | Open Subtitles | في سيارة المراقبة قلتِ أني لستُ موضوعيًا |
| Ve konu Skye olunca, objektif davranmadığını defalarca kanıtladın. | Open Subtitles | و لقد أثبتَ مرارًا و تكرارًا أنكَ لستَ موضوعيًا عندما يتعلق الأمر بِـ (سكاي) |
| Hayatta tarafsız olmak pek çok açıdan iyi olurdu. | TED | إنه لشيءٌ جميل أن تكون موضوعيًا في الحياة بعدّة طرق. |
| Paralel bir nükleer programın tarafsız kanıtını bulmak için buradayım. | Open Subtitles | إني هنا لأجد دليلًا موضوعيًا عن برنامج نووي موازٍ |
| tarafsız kalmanı nasıl bekledik bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف نتوقع منك أن تبقى موضوعيًا |
| Şimdi tarafsız kesilme başıma. | Open Subtitles | لا تصبح موضوعيًا معي الآن. |
| Sen tarafsız olmayı denemelisin. | Open Subtitles | إذًأ فأنت تحاول بان تكون موضوعيًا{\pos(192,220)} |