| Bunu bir personel sistemi olarak düşünürsek, daha da iyileşmeye müsait olduğunu anlarız. | TED | ولو فكر في الموضوع عن طريق هيئة موظفين فسنتمكن من إظهاره بشكل أفضل. |
| Yöneltilecek bir şeye ihtiyacınız varsa personel kurulumuz zaten var. | Open Subtitles | لدينا بالفعل مجلس موظفين إن كنتما بحاجة لمعالجة شيء ما. |
| Sırf sizin için tehdit diye iyi çalışanları kadroma almazlık edemem. | Open Subtitles | لن أقوم باستبعاد موظفين جيدين من هنا فقط لأنه يهدد عملكم |
| Demek istediğim müvekkiline iftira atan kullanıcıların çalışan olmadığını savunmanız. | Open Subtitles | أعني, بأن حجتك بأن المستخدمين الذين شهَّروا موكلها ليسوا موظفين |
| Mutlu çalışanlar sağlayan birkaç fikri paylaşmak istiyorum. | TED | لذلك أود أن أشارك بعض الأفكار التي تصنع موظفين سعداء. |
| Şirket merkez ofisimizin, iki öğrenci çalışanı ile bu kenar otelde olduğunu öğrenirse ne olacak? | Open Subtitles | ماذا لو عرف أن المقر الرئيسي لشركتنا هو غرفة في فندق رخيص مع موظفين اثنين من الطلاب |
| Vole Tesser'ın eleman aradığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن شركة فيلون تيسا يستقبلوا موظفين |
| Yaygın görüşün aksine, şirketlerinden memnun olmayıp canı sıkılan personel değiller. | TED | بالرغم من الاعتقاد السائد ليسوا جميعا موظفين ساخطين ومتذمرين |
| Ve bu yüzden personel edinme yeteneğimi asla geliştiremedim. | TED | وهكذا لم يكن لي القدرة أن يكون لي موظفين |
| Aptal personel müdürlüğü, sen kovulmadın ki. | Open Subtitles | شؤون موظفين حمقاء لست مطرودة لكني لا أفهم |
| Tuşlama yapamazsınız biliyorum ama en azından yaralılara yardım etmek için personel gönderebilirim. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تستطيع طلب البوابة للعودة لكن يمكنني إرسال موظفين أكثرَ على الأقل لمُسَاعَدَة الجرحى |
| Ne zamandan beri eyalet çalışanları 20 milyon dolarlık tablolara sahip olabiliyorlar? | Open Subtitles | منذ متى تعين الحكومة موظفين للرقابة على لوحات تساوى عشرين مليون دولار |
| Şirketlerimiz var, kar amacı gütmeyen kurumlar var ve yardım kuruluşları var ve bütün bu grupların çalışanları ya da bir çeşit gönüllüleri var. | TED | لدينا شركات ومؤسسات غير ربحية وجمعيات خيرية كل هذه المجموعات التي لديها موظفين أو متطوعين من نوع ما. |
| Bunların hiçbirini söylemek istemiyorum fakat birkaç çalışan hakkında şikayetçi oldu. | Open Subtitles | اي منه, على الاطلاق ولكن عدة موظفين قاموا بتوجيه شكوى بخصوصك |
| Herkesi görünmeyen elden kurtardığımı bizi çalışan kimliği ile bağlayan elden. | Open Subtitles | إنقاذ الجميع من اليد الخفية التي تجبرنا على أنا نكون موظفين |
| Ve bazıları dünyanın dört bir yanında ki İnternet hizmet sağlayıcılarında orta-düzey çalışanlar. | TED | وبعضهم موظفين من الطبقة الوسطى لشركات تزويد خدمات الإنترنت حول العالم. |
| Yeni çalışanlar olarak, reklamımız hakkındaki fikirlerinizi almak istiyorum. | Open Subtitles | بصفتكم موظفين جدد أود سماع آرائكم عن إعلاننا الدعائي. |
| Üç kamyonu, on çalışanı vardı ve büyük işler yaptı. | Open Subtitles | كان لدية 4 عربات نقل و عشرة موظفين وقام باعمال كثيرة |
| Bu hayalimi gerçekleştirmek içini gerekli eleman var ama ekipman sıkıntısı çekiyorum. | Open Subtitles | أتوفر على موظفين أكفاء لتحقيق هذا الحلم لكن أعاني من خصاص في المعدات |
| Ben burda 155 kadrolu işçi çalıştıyorum Kevin. | Open Subtitles | . الأمر هو، أنا عندي 115 موظفين دائمين يعملون هنا، كيفين. |
| Tabii Amerikan personeli saldırıya uğramazsa. | Open Subtitles | إلا لو كان موظفين الولايات المتحدة تحت هجوم مباشر. |
| Yani, iki gün içinde açılış var, ve hiç çalışanımız yok. | Open Subtitles | إذن , سنفتتح المكان خلال يومين وليس لدينا موظفين |
| Ve Vikipedi ile ilgili herşey sanal olarak, tamamen gönüllülerden oluşan bir kadro tarafından yönetilir. | TED | وكل شئ عن ويكيبيديا يتم إدارته إفتراضياً بواسطة موظفين متطوعين كلياً. |
| Sana şöyle diyeyim, şehir yöneticileri geçici sekretere ihtiyaç duymaz tatlım. İdman dışında. | Open Subtitles | دعيني أخبركِ عزيزتي، المديرون التنفيذيون في المدينة لا يحتاجون موظفين مؤقتين إلا للتدريب |
| Efendim sizi kötü duruma sokmak için yetersiz elemanlar aldığımı mı ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | سيدي هل تقول أني وضفت موظفين كسالى لـ أظهرك بمنظر سئ ؟ |
| FBI 4 gün önce Japonya'ya girdi ve polis personelini araştırmaya başladılar. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية دخلت اليابان منذ أربعة أيام وبدأوا تحقيقاتهم مع موظفين الشرطة |
| Gerek yok, Caesar gibi restorana bakacak çalışanlarım var. | Open Subtitles | لا حاجة إلى ذلك. لدي موظفين يستطيعون إبقاء المقهى مفتوحاً. |
| Kimliği gizli tutulan çalışanların katıldığı anketler değerlendirilerek yapılan bağımsız analizler gösteriyor bunu. | TED | وهذا تحليل مستقل لإجابات موظفين لم يفصحوا عن أسمائهم على استمارات استقصاء. |