yeni yürümeye başlayan bir çocuk tavır yapmaz, ama bir adam her gün dünyaya direnir. | TED | لا يملك طفل صغير موقفا في حد ذاته، لكن الرجل من يصر على عالمه كل يوم. |
Üzgünüm, ama Lackluster Video pornografi, açık fikirlilik ve Hristiyan olmayanlara karşı tavır almıştır. | Open Subtitles | يتخذ موقفا أخلاقيا قويا ضد الإباحية وتفتح الذهن وغير المسيحيين حقا؟ |
Sanırım birazcık yapmacık tavır takınıyorsun. | Open Subtitles | أظن انك كنت تحاول ان تتخذ موقفا بعض الشيء |
Orada müdahale etmeye çalıştıkları seçimler sırasında, Fransa'nın şimdiki başkanı, Emmanuel Macron, çok sıkı bir duruş sergiledi ve doğrudan karşısına çıktı, Merkel'in yaptığı gibi. | TED | خلال الإنتخابات هناك، عندما حاولوا التدخل، الرئيس الفرنسي الحالي ، إيمانويل ماكرون، إتخذ موقفا صلباً وواجه الأمر مباشرة، كذلك فعلت انجيلا ميركل. |
Psikolog Jerome Bruner bunu çok güzel tarif etti - “Bir hikâyeyi anlatmak, kaçınılmaz olarak ahlaki bir duruş almaktır.” | TED | الطبيب النفساني: جيروم برونر يصف هذا بطريقة جميلة-- يقول، "لتحكي قصة، لا مفرّ من أن تأخذ موقفا أخلاقيا." |
Belirli bir görüşü savunalım. | Open Subtitles | يوجد اختبار مهم لنا في ذلك ويجب ان نتخذ موقفا حاسما تجاهه |
Vali Grant neden evlilik eşitliği konusunda bir tavır belirlemezken neden gay bir kampanya müdürü ile çalışıyor? | Open Subtitles | لماذا لم يتخذ الحاكم جرانت موقفا بعد بالنسبة للمساواة في الزواج؟ |
Üsteki o tuhaf aile tartışmasında pek bir tavır takınmadın. | Open Subtitles | لم تتخذي موقفا حازما خلال ذلك النقاش العائلي في المقر الرئيسي. |
Bu harika ulusun geleceğini garantilemek için dış düşmanlarımıza ve bizi tehdit eden herkese tavır alacak biri. | Open Subtitles | شخص سيتخذ موقفا ضد أعدائنا الخارجيين ضدّ أي أحد سيرغب بتهديدنا لضمان مستقبل هذه الأمة العظيمة |
Ve millete tavır takınma. Burası Boston değil. | Open Subtitles | ولا تأخذ من الناس هنا موقفا ً هذه ليست "بوسطن" |
Kızıma ya da o şeye düğün endüstri karmaşasına karşı harika bir tavır sergilediğimi anlatacağım. | Open Subtitles | "سـأخبرها أو "ذلك الشيء أنّي اتخذتُ موقفا رائعا ضدّ مجمّع صناعةِ الزيـجـات |
tavır koymanı değil, teşekkür etmeni bekliyorum. | Open Subtitles | انني اتوقع امتنانا وليس موقفا |
Kendini düğününe karşı tavır alma. | Open Subtitles | لا تتخذي موقفا حول زفافكِ |
Eğer batı, Çin modeli ile rekabet etmeyi seçmesi ve sonuç olarak dünya çapında özel kapitalizm ve liberal demokrasi ajandasını denemeye ve zorlamaya devam etmesi basitçe rüzgara karşı gitmek olur, Ama bu aynı zamanda, batının alacağı doğal bir duruş olur çünkü pek çok yönden bu Çin modelinin, önceliğini kaybetmiş demokrasi anlayışının ve devlet kapitalizminin bir zıttıdır. | TED | اذا قرر الغرب التنافس مع النموذج الصيني و كرد فعل يجوب انحاء العالم و يستمر بالمحاولة في دفع مخطط الرأسمالية الخاصة و الدمقراطية اللبرالية و الذي يحدث ضد الرياح ولكنه أيضا سيكون موقفا الطبيعية لان يتخذه الغرب لانه من نواحي كثيرة نفيض النموذج الصيني من حيث عدم اعطاء الدمقراطية و الراسمالية القومية الاولوية |
Belirli bir görüşü savunalım. | Open Subtitles | يوجد اختبار مهم لنا في ذلك ويجب ان نتخذ موقفا حاسما تجاهه |