| - Melissa... arkanı dönme. - Neden? Ne terslik var? | Open Subtitles | ـ ميليسا ، لا تستديري ـ ماذا ، ما الخطأ ؟ |
| - Ona doğum günü için paten aldığımızı hatırlıyorum. - Melissa burada. | Open Subtitles | لقد اشتريت لها حذاء التزلج لعيد ميدها ميليسا هنا لقد رأيتها |
| - Sadece sen ve ben! - Melissa hayalî arkadaşı. | Open Subtitles | لا انه فقط انا وانت هذا هو المغزى ميليسا هي صديقتها الخيالية |
| Geçen gün Melisa'nın karşısında çıplak dolaşıyordum... | Open Subtitles | كنت أتمشى عارياً أمام ميليسا --قبل عدة أيام |
| Çünkü, Melissa'yı beceriyor olman, karını öldürmediğin anlamına gelir! | Open Subtitles | لأنك طالما كنت تعاشر ميليسا فأنت لم تقتل زوجتك |
| Teri, bilgisayar programıyla Melissa'nın resmini değiştirecek,.. | Open Subtitles | باستخدام برنامج كمبيوتر, تيري تستطيع جعل صورة ميليسا تتقدم بالعمر بحيث نستطيع |
| - Melissa kaltaklık yaptı. - Melissa'yı unut. | Open Subtitles | ـ ميليسا حقيرة ـ إنسى أمر ميليسا |
| - Melissa da kızıl. | Open Subtitles | كلها ذوات شعر أحمر ميليسا تملك شعر أحمر |
| - Melissa, burada olduğun için çok mutluyum. | Open Subtitles | ميليسا , انا سعيدة جداً بأنك هنا |
| - Melissa'yla seks yapmam şart. | Open Subtitles | ولاكن يتوجب علي ممارسة الجنس مع "ميليسا"ا |
| - Melissa'yla konuştun mu bunu? | Open Subtitles | مهلاً هل تحدثت انت و "ميليسا " عن هذا الأمر |
| - Melissa'yı gördüm. | Open Subtitles | حتى أني رأيت ميليسا |
| Kızım Melisa 28 yaşında. İkizleri var. | Open Subtitles | و إبنتي ميليسا , إنها بعمر 28 , ولديها توائم . |
| Senden n'aber, tatlı Melisa? Bugün acayip seksisin. | Open Subtitles | مرحبا يا حلوتي ميليسا تبدين مثيرة |
| Sen benim çakma kardeşimsin, ve tatlı bir çocuksun ve bunu seni Melisa'ya yakınlaştırabilmek için yapacağım. | Open Subtitles | أنت أخي المزيف و أنت فتى لطيف هذا لتجربه مع "ميليسا" |
| Melissa'yı arabaya indireceğim. Sen de hazırlansan iyi edersin. | Open Subtitles | أنا سأنزل ميليسا إلى السيارة من الأفضل أن تبدأ |
| Aria, baban öldürüldüğü gece Melissa'yı Allison'ın evinin önünde gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | آريا ، والدك قال أنه رأى ميليسا خارج منزل آلي في ليلة مقتلها |
| Melissa'nın dediği gibi kocası vurulduğunda ayakta olsaydı kan, giriş yarasından kemere akardı. | Open Subtitles | إذا زوجِها كَانَ يَنْهضُ، مثل ميليسا قالتْ، عندما هو ضُرِبَ، الدمّ كَانَ سَيُقطّرُ أسفل مِنْ جرحِ الدخولَ |
| Melissa'nın, prenses kıyafetini ve pembe şampanyayı hazır yiyecek ve buzlaşla değiştirmesi sence de garip değil mi? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه من الغريب أن تستبدل ميليسا حياة الأميرات بالتجول في أسواق المواد الغدائية ؟ |
| Hatta Max'in benim üzerime koyun, sonra da Melissa'nın üzerine dağ sıçanı fırlatmasından bile kötü. | Open Subtitles | انه أسوأ حتى من تلك المره التي رمى فيها "ماكس" غنمة على "ميون" في نفس اليوم الذي رمى جرذاً على "ميليسا" |
| Lyndsey ile yaşıyorsun ve Melissa'ya buraya taşınmasını söylüyorsun! | Open Subtitles | أنت تعيش مع ليندسي وسألت ميليسا أن تنتقل هنا؟ |