596 trilyon km uzaktaki bir gezegenin havasını tahmin etmek nasıl mümkün olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن التنبؤ بطقس على كوكب يبعد بمسافة 370 ترليون ميل عن الأرض |
Bakır çatılı bir çiftlik Divide'ın 7,61 km kuzeyinde. Ve, 24,01 km... | Open Subtitles | مزرعة حيوانات، على 4.73 ميل عن ..شمال ديفايد، و 14.92 ميل عن |
Dergi iki saat sonra gönderilecek, bizse hala otelden 160 kilometre uzağız. | Open Subtitles | شحن العدد سيكون بعد ساعتين ونحن لانزال نبعد 100 ميل عن المنتجع |
Birbirimizden 950 kilometre uzağız ve yarın akşam onu görecek olsam da şimdi de görmeyi çok isterim, sadece hayal gücümün ürünü de olsa. | Open Subtitles | نحن نبعد 600 ميل عن بعد وعلى الرغم من ذلك سنتقابل غداً أحب حقاً أنه أراه في الحال حتى ولو كان فقط في مخليتي |
Evet, anlıyorum, sadece bu evden bin mil uzaktaki bir askeri... okulda yaşamaya zorlandığım gerçeğini ve gerisini unutmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | صحيح اترين لا يمكنني أن أنسى ذلك يجب على المرء أن يكون قويا ليعيش ويبعد ألف ميل عن المدرسة العسكرية |
Guinevere Bir, gezegenin 5,000 mil uzağında bir noktadan yayın yapıyordu. | Open Subtitles | كانت جوينيفير واحد تبث من موقع على بُعد 5000 ميل عن الكوكب |
Ve seni yılda bir kere evden 300 kilometreden daha uzakta bir yere götüreceğime yemin ediyorum. | Open Subtitles | وأقطع على نفسي عهداً أن أصطحبكِ إلى مكان ما في العام يبعد أكثر من مائتي ميل عن المنزل |
Okyanusun en yakın kasabadan 3200 km uzakta bulunan bir bölümüne doğru yaklaşıyordum. | TED | كنت أقتربُ من المحيط والذي كان يبعد ٢٠٠٠ ميل عن أقرب مدينة. |
Nasıl oluyor da Güneş, 150 milyon km öteden, bir şekilde Dünyanın hareketini etkileyebiliyor? | TED | كيف للشمس، التي تبعد 93 مليون ميل عن الأرض، أن تؤثر في حركة هذه الأخيرة؟ |
Sabahleyin 160 km uzaklaşmış olmazsan seni serserilikten tutuklarım. | Open Subtitles | أوجه إليك تهمة التسكع ما لم تكن على بعد 100 ميل عن هنا بحلول الصباح |
Benzinciden 65 km.den fazla uzaklaşmış olamazlar. | Open Subtitles | لا يمكنهم ان يبعدوا اكثر من 40 ميل عن محطة البنزين |
Evin bir kaç km dışında bulundu. | Open Subtitles | لقد ألقي به على بعد أقل من ميل عن المنزل |
Biraderler kactiklari sehire 240 km yapip geri donuyorlar. | Open Subtitles | فالنفكر بهذا جيدا لقد عاد الأخوين إلى المدينة التي تبعد 15 ميل عن السجن الذي قد هربوا منه لماذا سيفعلون ذلك؟ |
Sadece 3000 kilometre uzakta ve günde 3 kilometre daha yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يبعد بألفي ميل عن هنا وهو يقترب بميلين كلّ يوم |
45,000 metre kare, altınların bulunduğu yere 2 kilometre uzaklıkta. | Open Subtitles | خمسة عشر ألف قدم مربّع، تبعد أقل من ميل عن موقع إستخراج المصنوعات اليدوية. |
Şirketlerinden biri, sahilden 10 kilometre açıkta bir petrol platformu için doktor bazı testler yapıyor ama iyileşeceğini söyledi. | Open Subtitles | إحدي شركاته تمتلك إيجار إتحادي لشركة تنقيب و تبعد حوالي 6 ميل عن الشاطيء |
Pekâlâ beni dinleyin. durdurulmadan üssün içinde 1 mil bile ilerleyemezsiniz, anladınız mı? | Open Subtitles | اسمعوني, لن تصلوا إلى بعد نصف ميل عن القاعدة قبل أن يكشف أمركم |
Telefon yok, kadınlar da 20 mil uzaklıkta. | Open Subtitles | لا يوجد هواتف ويبعد عشرون ميل عن اقرب فتاه |
Ancak bu mesafenin dört katı uzağında Güneş çok farklı dört gezegen daha pişirmiştir. | Open Subtitles | تكوّنت جميعها بغضون مئة وخمسين مليون ميل عن الشمس |
Ormanda... ana yolun bir kilometre uzağında. | Open Subtitles | في الغابات نصف ميل عن الطريق الرئيسي |
Şimdiye 300 kilometreden fazla uzaklaşmıştır. | Open Subtitles | ربّما يبعد 200 ميل عن الساحل. |
Rembrandt ve Vermeer, birbirine 80 kilometreden daha yakın Hollandalı altın kuşağın iki ustası ve hiç karşılaşmamışlar. | Open Subtitles | ريمبراندت) و (فيرمير) ، إثنان من ساعدة العصر الذهبي الهولندي يعيشون على بُعد أقل من 50 ميل عن بعضهم البعض ولم يتقابلوا قط |