| Artık katatonisi ortadan kalktığına göre... psikopatik eğilimleri tekrar baskın hale geçer mi? | Open Subtitles | اليس هذا حقيقى بأن اضطرابها كان زائد؟ ميولها العقلية بالنهاية ستؤثر عليها |
| - eğilimleri hakkında imalarda bulundu yaparken görmeyi istediği şeyler. | Open Subtitles | عبر المدينة عن ميولها أمور يرغب برؤيتها |
| Ve saldırgan eğilimleri olduğu raporlarda yazıyor. | Open Subtitles | ثمة وثائق تدعم ميولها العنيفة |
| Scotty altı aydır bizimle birlikte, lezbiyen eğilimlerini bırakabilmek için çok çaba sarf ediyor. | Open Subtitles | (سكوتي)، معنا منذ ستة أشهر تعمل بجد، ومخلصة بعملها تحاول التخلص من ميولها الشذوذية |
| Şansölye Gainesborough, siz yokken gerçek Sanguinist eğilimlerini itiraf etti. | Open Subtitles | لقد كشفت المستشارة (جينزبورج) عن... عن ميولها الإنجيلية الحقيقية، بينما كنتما غائبين. |