| On yıl önce en iyi Sahte kimlikleri yapardı. | Open Subtitles | منذ عشرة سنوات مضت ، كان هو أفضل مُزيّف أوراق في الجوار |
| Ama kesinlikle eminim, kimse Sahte olduğunu anlamamıştır. | Open Subtitles | ولكنّي مُتأكّد أنّ لا أحد قد أدرك أنّ المزاد العلني مُزيّف. |
| Raj etrafta gerçek kız arkadaşlarıyla dolaşıyor ama senin Sahte bir erkek arkadaşın olmaz öyle değil mi? | Open Subtitles | راج يستطيع أن يخرج مع صديقات حقيقيات بينما لايمكنكِ ذلك مع صديق مُزيّف |
| Sahteymiş. | Open Subtitles | إنه مُزيّف |
| Sahteymiş. | Open Subtitles | إنه مُزيّف |
| Size imza verirdim, ancak Sahte olurdu. | Open Subtitles | ،يمكنني أن أكتب لكم توقيع لكنّه سيكون مُزيّف |
| Sahte polis bir tanesini günlük işleri için diğerini de özel görevler için kullanıyor. | Open Subtitles | شُرطي مُزيّف يحتاج واحداً لعمله الأساسي وواحد آخر للمهام الخاصّة. |
| Kings Rezort Oteller zinciri Sahte... ama Googlede arattığında bu site karşısına çıkacak. | Open Subtitles | فنادق ومصايف الملوكِ مُزيّف... لكن إذا أنت وضعته على الغووجل , موقع الويب الأصلي سَيَصْعدُ. |
| Adresi sorguladık, Sahte. | Open Subtitles | تحققنا من العنوان، إنّه مُزيّف. |
| Cep telefonu kesilmiş, Adresi Sahte. | Open Subtitles | لقد تمّ فصل هاتفه، عنوانه مُزيّف. |
| O zaman kesme. O Sahte bağlantı. | Open Subtitles | لا تقطعه إنه مُزيّف |
| Bu da en az senin kadar Sahte bir şey. | Open Subtitles | هذا مُزيّف مثلك |
| Benim Sahte kanım! | Open Subtitles | إنّه دم مُزيّف. |
| Ama onlar da Sahte isme kayıtlı. | Open Subtitles | والذي تمّ تسجيله لاسم مُزيّف... |
| Teknik olarak Sahte bir ayrilik. | Open Subtitles | حسناً، إنفصال مُزيّف تقنياً. |
| - Sahte olduğu apaçık ortada, millet. | Open Subtitles | -حقيقةً هذا مُزيّف هذا واحدٌ من عملكم أيّها الناس . |