| Ölen dört yaralı 19 eksik bir ve yaralanmamış dört. | Open Subtitles | ،أربعة وفيّات، 19 مُصاب .شخصٌ مفقود وَ أربعة غير مُصابين |
| Bir ajan öldürüldü. İki tanesi yaralı. | Open Subtitles | عميل من عملائنا قتل و إثنان آخران مُصابين |
| Sekiz kişi ölmüş, bir grup da yaralı var. | Open Subtitles | توفي ثمانية أشخاص، ومجموعة أخرى مُصابين. |
| - Kendi mallarıyla da vurulmuşlar. - Ölmüşler mi? | Open Subtitles | هو وأبيه حاولوا شراء بعض الأسلحة انتهى بهم الأمر، مُصابين ببضاعتهم |
| - Hayır. O ve babası birkaç silah almaya çalışmışlar. - Kendi mallarıyla da vurulmuşlar. | Open Subtitles | هو وأبيه حاولوا شراء بعض الأسلحة انتهى بهم الأمر، مُصابين ببضاعتهم |
| Elimizde içi gizli belgelerle dolu bir otel odası ve birinin tekrar yürüyememe tehlikesi olan iki yaralı ajan var. | Open Subtitles | لدينا حجرة بفندق مليئة بالوثائق السرية ، وعميلين مُصابين أحدهم في العناية المُركزة وقد لا يتمكن من السير مُجدداً |
| Yürüyemiyorsun. Toby'in yürüyüşçülerde yaralı olabilme ihtimaline karşı bizimle gelmesi lazım. | Open Subtitles | لا يُمكنك السير، يجب أن يأتي (توبي) معنا في حال كان هُناك مُتنزّهين مُصابين. |
| 2 memur yaralı. | Open Subtitles | إنّ لدينا ضابطين مُصابين. |
| İki yaralı var! | Open Subtitles | ! مُصابين .. لدينا مُصابين |
| Bunlar yaralı. | Open Subtitles | -أرجوك، إنهم مُصابين . |