| İtaat et..cezalısın sen ve kardeşin | Open Subtitles | لقد عصيتِ أوامري لذا فأنتِ مُعاقبة أنتِ وأخيكِ ممنوعان من الخروج من المنزل |
| D Hayır! Sen 17 yaşındasın ve eminim cezalısın. | Open Subtitles | انتِ في الـ17 وانا متأكد انك مُعاقبة |
| - Bu olmayacak ve benimle böyle konuşmaya devam edersen hafta sonunun geri kalanında cezalısın. | Open Subtitles | -هذا لن يحدث ولو تابعتِ الحديث معي بهذه الطريقة، فسوف تكوني مُعاقبة لبقية عطلة الأسبوع |
| Evet anladım. Büyük idealin herkesi cezalandırmak, suçlu olsun ya da olmasın? | Open Subtitles | أجل، لقد فهمت أنت تُفكّر في مُعاقبة الجميع |
| Belli ki sınırlı gücünüzü kullanıp hız sınırını yok saydığım için beni cezalandırmak istediniz. | Open Subtitles | حسناً ، من الواضح أنك شعرت بالحاجة إلى مُمارسة سُلطاتك المحدودة ، مُعاقبة الأشخاص لتجاوز السرعة المُحددة |
| Dedim ya, insanları cezalandırmada iyiyim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك من قبل ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص |
| Şimdi 1 haftalığına cezalıyım. | Open Subtitles | ها أنا الآن مُعاقبة لمُدة شهر |
| Tahminimce, 10'uncu mezunlar gecesinde hâlâ cezalı olacaksın. | Open Subtitles | تخميني؟ إعادة لم شمل المدرسة العليا العاشر أنتِ ستكوني مُعاقبة |
| Bunu, kadına tecavüz eden erkeği cezalandırmayı reddeden devlette görüyoruz. | TED | نرى ذلك في الحكومة التي ترفض مُعاقبة الرجال المغتصبين للنساء. |
| Sen değil. cezalısın hâlâ. | Open Subtitles | لم أقصدكِ أنتِ أنتِ لازلتِ مُعاقبة |
| Üzgünüm tatlım cezalısın. | Open Subtitles | أنا آسف يا عزيزتي أنتِ مُعاقبة |
| Yeter, üç ay cezalısın. | Open Subtitles | لثلاثة أشهر. مُعاقبة. |
| cezalısın! | Open Subtitles | أنتِ مُعاقبة جداً |
| - Ama yine de cezalısın. | Open Subtitles | ولكنكِ لا زلتِ مُعاقبة. |
| TED: Seçeneğimiz yok-- cezalısın. | Open Subtitles | ...لا خيار أمامنا أنتِ مُعاقبة |
| İki gün boyunca cezalısın. | Open Subtitles | أنتِ مُعاقبة ليومان. |
| Demek istediğim, uzun saatler çalışma, bu tükenmişlik aslında ne yapıyorsan o yaptığın kendini cezalandırmak. | Open Subtitles | أعني، ساعات العمل الطويلة، والإرهاق... ما تفعلينه في الواقع هُو مُعاقبة نفسكِ. |
| Sürekli deyip durduğum gibi, gerçek katili cezalandırmak istiyorum da ondan. | Open Subtitles | ، كما قُلت أود مُعاقبة القاتل الحقيقي |
| Eğer birimizi cezalandırmak istiyorsan hepimizi cezalandırman gerekecek. | Open Subtitles | إن اردت مُعاقبة احداً منا ستعاقبنا كلنا |
| Dedim ya, insanları cezalandırmada iyiyim hayır, kötü insanları cezalandırmada üstüme yok. | Open Subtitles | أخبرتك ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص لا ، أنا الأفضل في مُعاقبة الأشخاص السيئيين |
| Hayır, kötü insanları cezalandırmada üstüme yok. | Open Subtitles | لا ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص الأشرار |
| - cezalıyım. - Ee? | Open Subtitles | ـ أنني مُعاقبة ـ و ماذا يعني؟ |
| cezalı olan da cezalı kalır. | Open Subtitles | ومُعاقبة يعني مُعاقبة. |
| Ben de insanları cezalandırmayı severim. | Open Subtitles | أنا أحب مُعاقبة الناس أيضاً |