| HURT: Hal böyleyken yarasalar şehir için Yararlı hale gelmeye başladılar. | Open Subtitles | ولكنَّ الخفافيش أثبتت أنَّها مُفيدة للمدينة. |
| Gayet Yararlı olduğumu kanıtladım sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني قُمت بإثبات أنني مُفيدة في الميدان ، أليس كذلك ؟ |
| Yararlı, emre hazır ve ikinci planda olmana rağmen istenmiyorsun. | Open Subtitles | سيرحبون بكِ طالما كُنتِ مُفيدة وسيتخلصون منكِ في الثانية التي لا تكونين فيها كذلك |
| Çok faydalı bir yetenek. Ya hayaletleri göremeseydin ne olacaktı? | Open Subtitles | إنها قدرة مُفيدة جداً، ماذا كان ليحدث إذا لم تكوني تَريْ أشباح؟ |
| faydalı olacağını düşündüğümüz bir iyi niyet gösterisi oldu. | Open Subtitles | حسناً، إنها مُبادرة حسنة نأمل بان تكون مُفيدة |
| O zaman bir gecelik izin al. Ruhuna iyi gelir. | Open Subtitles | إذننيلليلةكإجازةمنذلك، ستكون مُفيدة إلى روحكِ. |
| Hiç kimse yalnız yapamaz, Ayrıca sende işime yarayabilecek bir zayıflık mevcut. | Open Subtitles | . لا يمكن أنّ تقوم بها لِوحدك . إضافة إلى ذلك أنتَ لديّك نقطة ضعف . يمّكن أنّ تكون مُفيدة بالنسبةِ لي |
| Belki birlikte Yararlı işler yapabiliriz. | Open Subtitles | لعلّنا نقوم بأشياء مُفيدة سويّةً. |
| Yararlı bir döneksin, değil mi? | Open Subtitles | -خيانتك لهم كانت مُفيدة للغاية , اليس كذلك؟ |
| Yararlı olabilir dedim. | Open Subtitles | قلتُ أنّها يُمكن أن تكون مُفيدة. |
| Bence hayatınızdaki bu tür bağlantılar oldukça Yararlı olabilir ve bilinçli ve bilinçsiz zihniniz arasında daha fazla bağlantı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذه الأنواع من الصلات بين عالميْكَ يُمكن أن تكون مُفيدة تمامًا وأنا أُدعِّم تواصلًا فعّالُا أكثر بين عقليْكَ الواعي واللاواعي |
| Enstitü'de bunun Yararlı bir tanı aracı olduğunu anladım. | Open Subtitles | حسناً، لقد وجدت أنّه أداة تشخيصية مُفيدة... في المعهد. |
| Yararlı olmanı istiyorum. | Open Subtitles | -أريدكِ أن تكوني مُفيدة . |
| Ev ziyareti bazı durumlarda oldukça faydalı olabiliyor. | Open Subtitles | الزيارة المنزلية قد تكون مُفيدة حقاً من الناحية التشخيصية، |
| Şeref ve ihtişam olmadan da yapabilirim... ancak enerjimi faydalı bir görev için harcamak isterim. | Open Subtitles | لكن مهمة في مكان ما .مُفيدة لتوجيه طاقتي |
| Biliyorum çok oluyoruz ama, adımı temize çıkartmak için faydalı olduğuna inanmasaydık. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يتطلب الكثير لكننا ما كُنا سنأتي لك إذا كان يعتقد " ريدينجتون " أن هذه السيدة ليست مُفيدة |
| Yok, bence senin bakış açın bu vakada daha faydalı olabilir. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنّ وجهة نظرك... يُمكن أنْ تكون مُفيدة جداً في هذه الحالة. |
| Bunlar çok zarif! Gerçekten de faydalı. | Open Subtitles | هذه لطيفة، مُفيدة فعلاً |
| Tuzlu su ayağına iyi gelir. | Open Subtitles | أن المياه المالحة مُفيدة لقدمك |
| Çiğne, miden için iyi gelir. | Open Subtitles | أمضِغها أنها مُفيدة لوعكتك. |
| Pek yok ama isinize yarayabilecek baska yeteneklerim var. | Open Subtitles | ليس بالضبط، لكن لدي مهارات أخرى قد تكون مُفيدة |