| Çok başarılı bir senatör olmalısın. | Open Subtitles | عضو كونجرس ناجح جداً أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ. |
| Rekabetçi iş ortamında Çok başarılı olmuş bir iş adamıydın. | Open Subtitles | أنت كنت ناجح جداً فى مجال عمل تنافسى جداً |
| Yakışıklı bir adam olmadığımı biliyorum ama Çok başarılı bir adamım. | Open Subtitles | أنا اعلم انني لست رجلاً وسيماً لكنني رجل ناجح جداً |
| - Çok başarılı biri olmalısınız? - Hem de çok. | Open Subtitles | -إذن أنت ناجح جداً |
| Özellikle yoksulluğu ve ilkel önyargıları aşan süper başarılı bir avukat ile. | Open Subtitles | خصوصاً مع محامي ناجح جداً الذي تغلب على الفقر و التحيز العنصري |
| Bu dönem, Henry gerçekten kendine geldi. | Open Subtitles | في هذا الفصل الدراسي, هنري اصبح ناجح جداً |
| Çünkü kap keklerim büyük bir olay olursa, Çok başarılı bir iş kurma yolunda ilk adımımı atabilirim. | Open Subtitles | ..لأن لو أحدثت كعكاتي ضجه كبيرة إذاً فأنا قد أكون في طريقي إلى عمل ناجح جداً |
| Bu iyi öğretmenlerden bazılarını oradan çıkarıp liselere almalıyız. Diğer bir şey de, bu çok çok ama Çok başarılı olabilir, | TED | نحتاج أن نحصل على بعض من هؤلاء المدرسون الجيدون فى مرحلة الثانوية . شيئ أخر , يمكن أن يكون ناجح جداً جداً جداً هو , |
| Ayrıca adam, çok ama Çok başarılı bir avukat. | Open Subtitles | كما أن هذا الرجل محام ناجح جداً |
| Evli, iki çocuk babası Bregson Yatırım'da broker olarak çalışıyor. Çok başarılı. | Open Subtitles | عمل في "بريجسون" للإستثمارات كسمسار في البورصة وهو ناجح جداً |
| Diğer tarafta Alman devriyesi bizi izliyor ama timsahlar, aramızdaki barışı Çok başarılı bir şekilde sağlıyor. | Open Subtitles | -كانت الدوريات الألمانية على الجانب الآخر تراقبنا -لكن التماسيح ، كانت تحافظ على السلام بيننا بشكل ناجح جداً. |
| New York'ta... süper başarılı şiir koleksiyonunun... ilk kitabını imzalıyor olursun. | Open Subtitles | الموافقة، المكان، نيويورك. الحدث، الكتاب تَوْقيع كَ أولاً ناجح جداً المجموعة الشعرية. |
| Henry gerçekten kendine geldi. | Open Subtitles | هنري اصبح ناجح جداً |