Niall, "Hepimiz biraz Louis gibi giyinmeliyiz." dedi. | Open Subtitles | نايل قال جميعنا نحتاج اِن نرتدي قليلا مثل لوي |
Pekala, millet, bugünlük turistiz. Gir hadi, Niall. Getto. | Open Subtitles | حسنا اِذن رفاق , سياح لهذا اليوم ,تقرب قليلا نايل هل يمكننا فعل واحده من تلك الصور؟ |
Niall kesinlikle kamptaki en gürültücü insandı. | Open Subtitles | لقد كان نايل هو اكثر ضجيجً في المخيم بدون منازع |
Bob Baffert'ın Pioneerof the Nile'ı 6'ya 1 üçüncü sırada. | Open Subtitles | بوب بافارت وبايونير أوف ذا نايل بـ 6 إلى 1 |
Onlar da Baffert ve karısı at da Pioneerof the Nile. | Open Subtitles | هذا بافارت وزوجته مع بايونير أوف ذا نايل |
Neil, ben artık bayrakçı kızım. Seninle beraber görülmeyecek kadar havalıyım. | Open Subtitles | نايل انا اصبحت فتاة العلم الان لا استطيع ان اظهر معك |
Bazen çok pis koktuğunda Niall itiraf etmiyor. | Open Subtitles | انتم تعلمو , احيانا عندما تحدث رائحه كريهه , نايل لايعترف بذلك |
Sanırım Niall'a sorabilirim. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أَسْألَ نايل. |
Niall'ın olduğu yerde hep gitar. | Open Subtitles | اينما كان نايل كان هناك اِلجيتار |
Niall çok neşeli birisidir. | Open Subtitles | نايل انه فقط , مثل السعيد والمحظوظ |
Niall'ın sana sert çıkmasından dolayı özür dilemek istedim. | Open Subtitles | "أردت ان أعتذر عن الطريقة التي كلمك بها "نايل |
Senle Niall da filme falan gidersiniz diye umuyordum. | Open Subtitles | لذا كنت آمل أن تذهب أنت و "نايل" للسينما أو أي مكان آخر |
Barut Fiorentina'da bulundu. Hem önce bunu toplamalıydın, Niall! | Open Subtitles | . (أرايت تلك المراوغة في (فيورينتينا . يجب أن تتقن تلك الواحدة أولاً ، (نايل) |
Niall' e de dedim ki, bunu yapabilecekken "Neden senin mızmız arkadaşlarınla uğraşayım?" | Open Subtitles | أخبرت (نايل)، وقلت ذلك " لم أتعب نفسي مع أصحاب الشكوي اذا كان يمكنني الحصول علي هذا " ؟ |
Niall, rampaya çık. | Open Subtitles | نايل الى ذلك المنحدر |
16 numara. Pioneerof the Nile 16 numara. | Open Subtitles | موقع الصندوق رقم 16 للجواد بايونير أوف ذا نايل |
Regal Ransom bastırıyor, Pioneerof the Nile atağa geçti. | Open Subtitles | ريغال رانسوم يبدأ التحرك وها هو بايونير أوف ذا نايل |
Regal Ransom ve Pioneerof the Nile son düzlükte atağa geçtiler. | Open Subtitles | ريغال رانسوم وبايونير أوف ذا نايل الثامن خارج المجموعة |
Muhtemelen zaten Neil Ferris bir köpek tarafından saldırıya olmadığını tahmin etti, | Open Subtitles | هل تعتقد فعلاً أن السيد نايل فاريز مات بسبب كلب مريض |
Ünlü şarkıcı Neil Diamond. | Open Subtitles | نايل دايموند، المغني الشعبي |
Kulis ve eşeklik aynı anda gitmez, Neil. | Open Subtitles | المقدمة والمؤخره لا تأتي معاً يا ( نايل ) |
Batı Nil virüsü ya da Doğu at ensefaliti. | Open Subtitles | "ويست نايل" أو التهاب الدماغ "إيسترن إكواين" |
Nial, silahını onlara ver. | Open Subtitles | (نايل),أعطهِ سلاحك |
Kusura bakma ama ben de bu herif Neal Bannen değil diyorum, çünkü Neal Bannen şimdiye kadar lanet paramı getireceğine yemin etmişti. | Open Subtitles | مع كل إحترامي أنا أقول لك إن هذا ليس (نايل بانن) لأن (نيل بانن) أقسم على إنه ستكون لديه نقودي في مثل هذا الوقت. |