| Doktora ihtiyacımız var. Şatoya giden ana yoldan iki kilometre uzaktayız. | Open Subtitles | نحن نبعد ميلين عن قصر المؤتمرات الطريق الرئيسي للوصول |
| Sorun değil. Arabandan sadece dört eyalet uzaktayız. | Open Subtitles | لا بأس ، إننا نبعد أربع محطات بالسيارة فقط |
| Ona güvenmeliyiz.Tek şansımıza sadece 15 dakika kaldı. | Open Subtitles | نحن يجب أن نثق به , نحن نبعد عن فرصتنا الوحيدة بـ 15 دقيقة فقط |
| Kalenin altına ulaşıp, mayın döşememize sadece günler kaldı. | Open Subtitles | نحن نبعد أياما فقط ..على التفجير أسفل القلعة |
| En yakın karaya en az 60 mil uzaklıktayız yiyecek ve içecek olmadan. | Open Subtitles | لابد أننا نبعد ستين ميلا عن الأرض بلا طعام أو شراب |
| Şimdilik bu konuyu basından uzak tutmak için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | الان , نحن حاولنا كل جهدنا حتى نبعد هذا عن الصحافة |
| Sadece sürekli, organları kesmek yerine ameliyat yapan doktorların bulunduğu bir hastaneye ne kadar uzaklıkta olduğumuzu, düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر كم نبعد عن المستشفى أتعرفين, حيث الأطباء الذين يعملو العمليات بديلآ عن البتر؟ |
| - Yıldız Geçidinden ne kadar uzakta olduğumuza dair fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أى فكرة كم نحن نبعد تقريباً عن ستارجيت ؟ |
| Arabandan dört eyalet uzaktayız. | Open Subtitles | لا بأس ، إننا نبعد أربع محطات بالسيارة فقط |
| Yüz milyon mil uzaktayız. | Open Subtitles | لأننا نبعد مئات الملايين من الأميال عنك. |
| Sanırım kasabadan birkaç mil uzaktayız. | Open Subtitles | نبعد بعض الأميال عن المدينة سوف نمشى إلى هناك |
| - En fazla 3 gün. - Ana yola ne kadar uzaktayız peki? | Open Subtitles | ثلاثة أيام على الأكثر كم نبعد عن الطريق السريع؟ |
| Fırlatmaya 28 hafta kaldı. | Open Subtitles | نحن نبعد 28 أسبوع عن موعد الانطلاق |
| Merkez, 2 dakikalık yolumuz kaldı. | Open Subtitles | رسال عاجلة نحن نبعد دقيقتين عن المكان |
| Merkez, 2 dakikalık yolumuz kaldı. | Open Subtitles | رسال عاجلة نحن نبعد دقيقتين عن المكان |
| Yerimizi bildirdiler! Kalkış noktamız 400 mildi. Şu an ne kadar uzaklıktayız? | Open Subtitles | المفروض أن ننطلق على بعد 400 ميل كم نبعد الآن؟ |
| Hedefimizden sadece birkaç yüz kağıt uzaklıktayız. | Open Subtitles | نحن نبعد بضع مئات من الدولارات عن هدفنا. |
| Şimdilik bu konuyu basından uzak tutmak için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | الان , نحن حاولنا كل جهدنا حتى نبعد هذا عن الصحافة |
| Kral'ın Katolik kardeşini tahttan uzak tutmazsak, tiranlığa ve katliama sahip olacağız. | Open Subtitles | مالم نبعد اخ الملك الكاثوليكي من العرش سيكون لدينا طغاة وسفك دماء |
| Buzuldan ne kadar uzaklıkta olduğumuzu öğreniyorum. | Open Subtitles | احاول معرفة إلى أي مدى نبعد عن هذه العواصف الجليدية |
| Tel Aviv'den bir saat uzakta olduğumuzu düşünmek komik. | Open Subtitles | انه امر مضحك لو عرفنا اننا لا نبعد عن تل أبيب سواء مسافة ساعة واحدة |
| Dergi iki saat sonra gönderilecek, bizse hala otelden 160 kilometre uzağız. | Open Subtitles | شحن العدد سيكون بعد ساعتين ونحن لانزال نبعد 100 ميل عن المنتجع |
| Bu insanları köprüden uzaklaştırmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبعد أولئك الناس عن الجسر |
| Öncelikle depodaki benzinin bizi götürebileceği kadar uzağa gitmemiz gerekiyor, değil mi, Çavuş? | Open Subtitles | علينا أن نبعد عن هنا بقدر ما نستطيع بحسب ما يأخذنا خزان الوقود أولاً، صواب،ايها النقيب؟ |