İşimizin yayımından bugüne, internetin her bir köşesinden çeşitli yorumlar alıyoruz. | TED | منذ نشر بحثنا، نحن نتلقى العديد من التعليقات من حول الإنترنت. |
buna benzer cisimlerin dünyanın her yanına indiğine dair raporlar alıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتلقى تقارير أن الأجسام مماثلة هبطت ديك كل أنحاء العالم. |
Tollan uzun menzilli iletişim aracından direkt olarak aktarım alıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتلقى اتصال مباشر من أداة تولان للإتصال بعيد المدى |
İşte benim sinyalim. İnşallah takımın diğer üyelerinin sinyallerini de alırız. | Open Subtitles | ها هي إشارتي، وعلى أمل أن نتلقى الإشارات من بقيّة الفريق قريباً |
İyi gibi görünüyor ama Bize pek bir şey söylemez. | Open Subtitles | انها تبدو على ما يرام لا نتلقى كثيراً من المعلومات |
Ama Hollanda Yeraltı'ndan raporlar almaya devam ediyoruz efendim. | Open Subtitles | ولكن، يا سيدي، إننا نتلقى تقاريرا من الهولنديين |
Henüz ileri karakollarımızdan buraya doğru gelen bir ordu raporu almadık. | Open Subtitles | نحن لم نتلقى أي إشعار من مستوطناتنا عن أي جيوش قادمة |
Başkan Yardımcısı'nın olayı hakkında sürekli şikayet ve telefon alıyoruz. | Open Subtitles | إننا نتلقى العديد من الإتصالات والشكاوي بخصوص قصة نائب الرئيس |
İster inan ister inanma ama her akşam bu tür ihbarlar alıyoruz. | Open Subtitles | صدقي أو لا تصدقي ، نتلقى بلاغات كهذه كل ليلة |
Komuta/Telsiz: Acil durum mesajı alıyoruz. Alarm 1 öneriliyor. | Open Subtitles | من الراديو لغرفة التحكم نتلقى رسالة طارئة |
Komuta/Telsiz: Acil durum mesajı alıyoruz. Alarm 1 öneriliyor. | Open Subtitles | من الراديو للتحكم نتلقى رسالة طوارئ ، أوصي بإطلاق إنذار أولي |
Komuta/Telsiz: Düşük frekanstan bir ileti alıyoruz, efendim. | Open Subtitles | من الراديو للتحكم نتلقى رسالة على الموجه متناهية القصر |
Komuta/Telsiz: Acil durum mesajı alıyoruz. Alarm1 öneriliyor. | Open Subtitles | من الراديو للتحكم نتلقى رسالة طوارئ ، سيدي ، أوصي بإنذار اول |
Komuta/Telsiz: Ani bir ileti alıyoruz. Acil durum mesajı. | Open Subtitles | من الراديو للتحكم نحن نتلقى نوع من الإتصال |
Olduğunuz yerde durmanız daha iyi, efendim. Meteor darbeleri alıyoruz. | Open Subtitles | من الأفضل أن تبقى حيث أنت سيدي نحن نتلقى ضربات من النيزك |
Bunun hakkında çok arama alıyoruz. | Open Subtitles | اجل، نحن نتلقى العديد من التصالات بشأنها |
İşte benim sinyalim. İnşallah takımın diğer üyelerinin sinyallerini de alırız. | Open Subtitles | ها هي إشارتي، وعلى أمل أن نتلقى الإشارات من بقيّة الفريق قريباً |
Komutanlar Bize sadece emir veriyor, hiç bir şey söylemiyorlar. | Open Subtitles | انحن فقط نتلقى الاوامر من الضباط و لا يُخبرونَنا بأيّ شئَ |
Sovyet birliklerinin, Polonya, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya gibi ülke halklarına davranışı üzerine daha sonra, Uydu Devletleri dediğimiz yerlerdeki Amerikalı temsilcilerden telgraf almaya başladık. | Open Subtitles | بدأنا نتلقى برقيات من ممثلي أمريكا في" "جورج إيلسي" مساعد للرئيس ترومان الدول التي سندعوها لاحقًا ،بالدول التابعة |
Onlardan bir tepki almadık. | Open Subtitles | على أي حال , نحن لم نتلقى أي رد فعل بالنسبة لهم. |
Günlük olarak nefret postaları aldık. | TED | فقدنا وظائفنا. كنا نتلقى رسائل الكراهية بوتيرة يومية. |
Albay Frost'un nehir yolundaki taburundan hala haber alamadık, Efendim. | Open Subtitles | لم نتلقى أي شىء بعد من فصيلة الكولونيل فروست على الطريق النهر، يا سيدي |
Geçit yok olmadan iki gün önceden itibaren, şu anormal değerleri alıyorduk. | Open Subtitles | ليومين قبل إختفاء البوابة , كنا نتلقى هذه القراءة الشاذة |
Cumhuriyetten herhangi bir sinyal alamıyoruz ekselansları. | Open Subtitles | نحن لا نتلقى اية اشارات من الجمهورية, مولاى |
Albay O'Neill, ateş altındayız. Rapor verin. | Open Subtitles | كولونيل أونيل ، إننا نتلقى نيرانهم هنا أريد تحديد موقفك فورا |
Kaptan, Selamlanıyoruz. | Open Subtitles | أيها القائد، نتلقى اتصالاً. على الشاشة. |
Telefondan sipariş aldığımız ilk sefer oluyor. | Open Subtitles | هذا هو المرة الأولى التي نتلقى أمر عبر الهاتف. |