| Ama, o veya onun şirketi başka şekillerde cezalarını ödeyecek... ve onlara ödetmeliyiz. | Open Subtitles | لكن شركته سوف تدفع الثمن بطريقة أخرى ويجب علينا أن نجعلهم يدفعون الثمن |
| onlara gücümüzü hissettirebiliriz. | Open Subtitles | حسنٌ, يمكننا أن نجعلهم يتحلون بالجرأة الآن |
| onların bunu yapmalarını sağlamak için, davadaki bütün görüşleri yok etmeliyiz. | Open Subtitles | لكي نجعلهم يقوموا بذلك، يجب علينا أن نُزيل كل سمة متعلقة بالقضية من خلال الطعن بالحالة الطبية و بِشهودهم |
| Bu benim hediyem. Yapacağımız ilk şey bedeninin kaybolduğunu düşünmelerini sağlamak. | Open Subtitles | أول شيء سنفعله هو أن نجعلهم يعتقدون أن جثتكِ مفقودة |
| onların bize çok zararlı olmayacak bir forma evrilmelerini sağlayabiliriz. | TED | قد نجعلهم غير قادرين على التسبب فى ضرر لنا. |
| onların ne dedikleri ile hiç ilgilenmedik reddetmeye gerek yok | Open Subtitles | فإما أن نجعلهم يحترمونها أو ننهيها بأنفسنا |
| Onları zorlayıp, bize doğru gelmelerini sağlamalıyız. | Open Subtitles | لابد من إجبارهم على الانصياع لنا حتى نجعلهم يأتون إلينا |
| Dinle, seni sempatik yaparız, bir yazarla oturursun, kitap çıkarırsın. | Open Subtitles | إستمع، نحن يمكن أن نجعلهم متعاطفون معك نجلس مع كاتب، لينشر كتاب |
| Hollywood'a gidip filmi yapan Miramax pisliklerini bulduğumuzda onlara bokumuzu yedireceğiz. | Open Subtitles | عندما نصل الى هوليوود ونجد ميراماكس الداعرة التى تعد الفيلم سوف نجعلهم يأكلون قذارتنا |
| onlara göstermeliyiz, onları eğitmeliyiz. Bizim burada olduğumuzu bilsinler. | Open Subtitles | يجب ان نريهم و نعلمهم و نجعلهم يعرفون اننا باقون هنا دوما |
| İsterseniz bunu yapabiliriz ama onlara yaklaştığımızı anlarlar. | Open Subtitles | نجعلهم يغلون غضباً، ونقبض عليهم يكذبون بإمكاننا فعل ذلك، لو أردت، ذلك سيمنحهم وقتاً ليقربوا من بعض |
| Yapabileceğimiz en iyi şey, tehlikelerini öğrenmelerini sağlamak ve kendi başlarına en iyi kararı verebilecek kadar akıllı davranmalarını ümit etmek. | Open Subtitles | أقصد, أقصى ما بأيدينا لنعمله ..أن نجعلهم مدركين للمخاطر و نأمل أنهم أذكياء بما فيه الكفاية |
| Bize saygı duymalarını sağlamak zorundayız ve duyacaklar da ama zaman alacak. | Open Subtitles | يجب علينا أن نجعلهم يحترموننا سوف يحترموننا, لكنها مسألة وقت |
| Yani dünya çapında binlerce ayrı kullanıcıya ulaşmak ve onların daha az yalnız hissetmesini sağlamak demek bu. | Open Subtitles | ذلك يعني الوصول لألاف وآلاف من المستخدمين المعزولين حول العالم وفجأة نجعلهم اقل وحدة |
| İhtiyacımız olan şey Kamboçyaya cesur bir karekettir, ve onların V.C kamplarına girmek, ve onları bağırtmaktır. | Open Subtitles | ما نحتاجه الآن هو حركة جريئة داخل كمبوديا وملاحقة مخيمات الفييتكونغ مباشرة ومن هناك نجعلهم يتألمون. |
| Kendi bokumuzdan yapılmış olan onların bokunu yiyeceğiz. | Open Subtitles | وبعد ذلك يأكلون قذارتهم عندما ينتهون من قذارتنا وبعد ان نجعلهم يأكلون قذارتنا |
| Daha da önemlisi, Yotsuba Grubu'nun bizim onları araştırdığımızı anlamamasını sağlamalıyız. Eğer biriniz yakalanırsa Kira'yı yakalama şansımız sıfırlanır. | Open Subtitles | علينا ألا نجعلهم يكتشفوا أننا نتبعهم لأنهم إن أدركوا ذلك فإن فرصة إيجادنا لـ كيرا ستذهب |
| onların Les'in makinesi bulup... yok etmelerini sağlamalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجعلهم يكتشفون أمر ألة لس, وجعلهم يدمرونها قبل أن تدمرهم. |
| O halde oyları dağıtıp başkasına oy vermelerini sağlamalıyız. | Open Subtitles | إذا يجب علينا أن نفرقها نجعلهم يصوتون لشخص أخر |
| Dinle, seni sempatik yaparız, bir yazarla oturursun, kitap çıkarırsın. | Open Subtitles | إستمع، نحن يمكن أن نجعلهم متعاطفون معك نجلس مع كاتب، لينشر كتاب |
| Kumarhaneyi basıp penguenleri kapıyoruz ve Maymun Güçlü Süper uçakla bizi New York'a geri götürmelerini sağlıyoruz. | Open Subtitles | سنقتحم الكازينو و ننتزع البطاريق و نجعلهم يأخذوننا إلى نيويورك في طائرة القرد الخارقة |