| O uyurken Biz de sonraki günün programı üzerine çalışıyoruz. | TED | فبينما تكون نائمة، نعمل نحن على إعداد برنامجها لليوم التالي. |
| Artık başkalarıyla görüşüyorlar ve bu sabah 09:00 itibariyle Biz de sıradayız. | Open Subtitles | سيبدأون الإجتماعات إبتداءاً من التاسعة صباح اليوم ، و نحن على السجل |
| O halde, üç saat konusunda hemfikir miyiz Bayan Florrick? | Open Subtitles | إذًا نحن على اتفاق يا سيدة فلوريك؟ بخصوص الثلاث ساعات؟ |
| Çünkü bizi öldürmeye çalışan bir kadın ile yüzleşmek üzereyiz. | Open Subtitles | حسناً، نحن على وشك مواجهة المرأة التي حاولت قتلنا كلينا |
| Ama Şu anda ikimizin de Gawain Maddox'a ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولكن الآن نحن على حد سواء في حاجة جاوين مادوكس. |
| 59. Sokak Köprüsü üzerindeyiz, şehre doğru ilerliyoruz. | Open Subtitles | نحن على جسر الشارع 59 متجهين نحو المدينة |
| Yoldayız, ama diğer motoru almak için bir araç gönderseniz iyi olur. | Open Subtitles | نحن على طريقنا في، لكنك أفضل أرسل شاحنة لتلك الدراجة البخارية الأخرى. |
| Dillon, Teksas Panther Stadyumu'ndan Canlı yayındayız. | Open Subtitles | نحن على الهواء مباشرة من ملعب بانثرز بديلون، تكساس |
| İkimiz de Tanrı'nın önünde diz çöküp lütfu için dua ediyoruz. | Open Subtitles | نحن على حد سواء الركوع أمام الله ونصلي من أجل بركته. |
| Vücutlarımıza eklenen makinelerin bizi daha güçlü ve daha hızlı ve daha etkili yapacağı bir yaşta Başlıyoruz. | TED | نحن على عتبة الزمن الذي ستجعلنا فيه الآلات المتصلة بإجسادنا أقوى و أسرع وأكثر فعالية |
| Evet, Biz de dev bir dalga tarafından vurulmak üzereydik! | Open Subtitles | نعم، نحن على وشك التعرض للضرب من قبل موجة عملاقة |
| Lucy bebeği doğurup idam edilecek Biz de Hope'u alacağız. | Open Subtitles | انجبت لوسي الطفلة ثم تم إعدامها وحصلنا نحن على هوب |
| Biz de kapatmak üzereydik ama hala birkaç eser var. | Open Subtitles | نحن على وشك الإنتهاء ولكن هناك بعض القطع لازالت متوفره |
| Çünkü, anlaşmaya göre: Rus çantayı alır, Biz de parayı. | Open Subtitles | لأن الاتفاق ، أن الروسي يحصل على الحقيبة ، و نحصل نحن على المال |
| Tanrı bizi görmüyor mu? Ama acaba bu cezalandırmayı haketmediğimize emin miyiz? | Open Subtitles | ولكن هل نحن على يقين من أننا لا نستحق هذا العقاب؟ |
| Her zaman tanrının emirlerine uygun yaşadığımıza emin miyiz? | Open Subtitles | هل نحن على يقين من أننا نعيش دائما وفقا لقوانين الرب؟ |
| İnsan zihninin, süregelen düşmanlık ve öfkenin üstesinden gelişinin gücüne tanıklık etmek üzereyiz. | Open Subtitles | نحن على وشك مشاهدة قوة العقل البشري يتغلب على سنوات من العداء والغضب |
| Emniyet kemerlerinizi bağlayın. Doom'un ön bahçesindeki çimleri yemek üzereyiz. | Open Subtitles | تشبتوا , نحن على وشك أن نأكل عشب دووم الأمامي |
| Şu anda belirli genetik kişisel özellikleri hedef alan virüsler üretmenin eşiğindeyiz. | Open Subtitles | نحن على حافة التمكن من صنع فيروسات يمكنها مهاجمة صفة وراثية بعينها |
| Şu anda belirli genetik kişisel özellikleri hedef alan virüsler üretmenin eşiğindeyiz. | Open Subtitles | نحن على حافة التمكن من صنع فيروسات يمكنها مهاجمة صفة وراثية بعينها |
| Buxton Yolu, Bethnal Green üzerindeyiz. | Open Subtitles | نحن على طريق بوختون, في منطقة بيثنال الأخضر |
| Yaklaşık 5 deniz mili açıktayız ve denizaltının durumu iyi görünüyor. | Open Subtitles | نحن على بعد 5 أميال منك و يبدوا أن الغواصة بخير |
| Ve ben Colton McDonald, bugün Colorado Springs'ten Canlı yayınla sizlerleyiz. | Open Subtitles | كولتون ماكدونالد نحن على بث مباشر اليوم من كولورادو سبرينجز بولاية كولورادو |
| Ama hepsinin ötesinde, ikimiz de girişimciyiz, vizyon sahibi insanlarız. | Open Subtitles | ولكننا رغم ذلك، نحن على حد سواء مقاولين ورجال أصحاب رؤية |
| Pekala. Gemiye dönün. Atlama işlemine Başlıyoruz. | Open Subtitles | أحسنتم، عودوا للقاعدة، نحن على وشك الإنتقال |
| En yakın futbol sahasından 9 bin mil uzaktayız. Burada kaptan değilsin. | Open Subtitles | نحن على بعد 5 اميال من اقرب ملعب وانت لست القائد هنا |