ويكيبيديا

    "نزيف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kan
        
    • kanamaya
        
    • kanaman
        
    • kanamasından
        
    • kanamadan
        
    • kanamalar
        
    • kanamasına
        
    • kanaması var
        
    • kanayan
        
    • kanamayı
        
    • kanamasını
        
    • kanamanın
        
    • kanamaları
        
    • kanadı
        
    • kanamam
        
    Bağırsaklarında sindirilmiş kan olması iç kanaması olduğu anlamına gelir. Open Subtitles كي يدخل الدم المهضوم للأمعاء يجب أن يحدث نزيف داخلي
    Bir şekilde adamın kan dolaşımına girmişler, yoğun iç kanamaya neden olmuş. Open Subtitles لقد دخلوا بطريقة ما لمجرى دم هذا الرجل سببوا نزيف داخلي هائل
    Ok beşinci ve altıncı kaburgalar arasından girmiş, büyük olasılıkla sol karıncığı delmiş, bu da iç kanamaya neden olmuş. Open Subtitles دخل السهم في الفضاء وربي بين الأضلاع الخامسة والسادسة، على الأرجح ثقب البطين الأيسر، مما تسبب في نزيف داخلي شديد.
    Tabi, biraz acı duyarsın ve kanaman olur ama anesteziye gerek kalmaz. Open Subtitles نعم سيؤلم، وسيكون هناك نزيف لكنه لن يتطلب مخدر
    Parayı yeterince hızlı koymadığı için yoğun beyin kanamasından öldü. Open Subtitles ماتت بسبب نزيف داخلى حاد لم تضع المال فى الحقيبة بالسرعة الكافية
    - Sadece kurbanın kalbinin çıkarıldığı an bir çeşit bıçakla göğüs kafesinin yarılarak yoğun bir kanamadan öldüğünü biliyoruz. Open Subtitles نعلم أن القفص الصدري للضحية قد شُقَ بشفرة من نوع ما وإنها ماتت بسبب نزيف حاد عندما قطع قلبها
    Semptomlar hızla artarak aşırı morarma ve kontrolsüz kanamalar da görülüyor. Open Subtitles العوارض تتطور بسرعة ختى تشمل تعدد الكدمات و نزيف حاد
    Sizi kusturmuyor, gözlerinizden kan akmıyor, beyin kanamasına sebep olmuyor. TED إنها لا تدفعك إلى التقيؤ، ولا تؤدي إلى نزيف من مقلتيك، ولا تؤدي إلى نزيف.
    İç kanaması var ve belki yaranın içinde cam kırıkları olabilir. Open Subtitles هناك نزيف داخلي و ربما هناك فتات زجاج بقيت في الجرح.
    Gelecek hafta kanayan damarların sunulacağından emin olmak istedim. Open Subtitles اريد ان دوالي نزيف المؤكد يحصل على عرض الاسبوع المقبل.
    Ölümü ise sağ alt mezenterik arterin delinmesiyle oluşan aşırı kan kaybıyla gerçekleşmiş. Open Subtitles موتها كان مسبب من نزيف الشرايين نظراً إلى فصل الشريان الماساريقي الأدنى الأيمن
    Bir şekilde adamın kan dolaşımına girmişler yoğun iç kanamaya neden olmuş. Open Subtitles لقد دخلوا بطريقة ما لمجرى دم هذا الرجل سببوا نزيف داخلي هائل
    Hâlsizlik, kanama, şimdi de yüksek ateş ve düşük kan basıncı. Open Subtitles سبات , نزيف , الان حراره مرتفعه , ضغط دم منخفض.
    İntrakraniyal kanamaya neden olacak bir beyin sarsıntısı işareti yok. Open Subtitles الجرح قد يشير إلى وجود أرتجاج أو نزيف في المخ
    Beyinde durdurulması zor olan bir kanamaya da sebep olabilir. Open Subtitles ويمكن ان يسبب نزيف في دماغك وسيكون من الصعب ايقافه
    Tabi, biraz acı duyarsın ve kanaman olur ama anesteziye gerek kalmaz. Open Subtitles نعم سيؤلم، وسيكون هناك نزيف لكنه لن يتطلب مخدر
    Burun kanamasından o kadar utandı ki kanıtları havalandırma kanalına saklamak zorunda kaldı. Open Subtitles تخجل من نزيف بالأنف لدرجة أن تخفي الدليل بفتحة التهوية تحت فراشها
    Seks yaptıktan sonra büyülü bir şekilde kaybolan bir bekaret mührü yok ve bakirelerin yarısı kanamadan kolaylıkla seks yapabiliyor. TED ليس هناك أي ختم عذرية يختفي بشكل سحري بعد الممارسة الجنسية، ونصف العذراوات يمكنهن بسهولة ممارسة الجنس دون نزيف.
    Ah ... ağır kanamalar olabilir ah, düşük pıhtı hücre sayısı ah, ve karaciğere baskı var. Open Subtitles شديد نزيف يحدث فقد الصفائح بتعداد نقصاً أو الكبد على تضغط أو
    bu da mantıklı degil,çünkü beyin kanamasına neden olabilecek herhangi bir hasar kemikte büyük bir iz bırakmalı. Open Subtitles و هو امر غير منطقي, لانه لأن أي جرح ينتج عنه نزيف دماغي بهذا الكبر يجب ان يترك علامة على العظم الحي
    Uyuşturucu satıcının yerde kanaması var. Hem de yeni gece kulübünün VIP odasında. Open Subtitles نزيف تاجر المخدرات الخاص بك على الأرض في غرفة كبار الشخصيات الخاصة بك
    Seni nehir yatağından alıp sürükleyen, kanayan yaranı durdurup seni gizleyen Tanrılar mıydı? Open Subtitles آكانت الآلهة من سحبتك من مجرى النهر؟ أوقفت نزيف جرحك و أبقتك في الخفاء؟
    Sadece eğer kanamayı kontrol edebilirsek. Şurayı, ben kestikçe yak. Open Subtitles فقط لو أمكننا التحكم بالنزيف اكوي كلما أنتهي من نزيف
    Böylece karaciğer kanamasını önleyeceğiz ve sorunu çözmek için fetoskopi yapacağız. Open Subtitles لتجنب نزيف المِحْفظَة الكبدية، ثم سنقم بإجراء تنظير الجنين لعكس الشلال
    Kalp kapakçıklarındaki tahribatın ve kanamanın artması gibi. Open Subtitles الضرر المُتزايد في الصفيحات الدموية و نزيف مُتزايد
    Yarım yüz felci, geçici körlük, salya akıtma diş etleri kanamaları, ereksiyon problemleri kontrol edilemeyen yellenme. Open Subtitles شلل بالوجه ،عمى مؤقت ،سيلان لعاب نزيف فى اللثة ،اختلال وظيفى امتلاء البطن عن آخرها بالغازات
    Bir süre burnu kanadı, ama şu anda iyi. Open Subtitles لقد كان عنده نزيف بالأنف لمدة لكنه بخير الآن
    Sikilmiş bir dizim ve birazda iç kanamam var. Open Subtitles حصلت على الركبة مارس الجنس المتابعة وحصلت على حفنة من نزيف داخلي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد