| Uzak bir ihtimal de olsa, elinde müşterisini temize çıkaracak bir kanıt bulunduruyorsa en azından onu sorgulamalıyız. | Open Subtitles | أعنـي، إذا كان هناك إحتمال بعيد أنّه حجب دليل من الممكن أن يبرئ عميله يجب أنْ نستجوبه على الأقل |
| Bence, asitli balık kullanarak beynini eritelim, ...sonra da sorguya çekeriz. | Open Subtitles | إقترحْ ان نذُوب دماغه باستخدام قذيفة من حمض الأسماك وبعد ذلك نستجوبه |
| Shane Mathers'ı sorgularken Melissa Dobek ona mesaj çekti. | Open Subtitles | "مليسا دوبيك" أرسلت رسالة لـ "شاين ماذرز" بينما كنا نستجوبه |
| Bu arada onu Portia Richmond'ın kaybolmasıyla ilgili sorguluyoruz. | Open Subtitles | لذلك في هذه الاثناء نحن نستجوبه لارتباطه باختفاء بورشيا ريتشموند |
| Evet, bunu anlıyorum, ama bombayı yerleştiren insan gemideyse onları ...burada sorgulamamız gerekir... | Open Subtitles | أعرف لكن إن كان العميل في المركبة فيجب أن نستجوبه هنا |
| Asıl beteri de o doğru olanın bu olduğunu söylediği için onu sorgulamadık bile. | Open Subtitles | إليكم الأمر المُؤسف بحقّ: لم نستجوبه لأنّه أملى بأنّ تسليمه هو الصواب. |
| "Sorguladığımız adamın köpeği var mı?" diye. | Open Subtitles | هل لدى الشخص الذي نستجوبه كلباً؟ |
| Onu sorgulayalım ve sahtekarlık yapmadığına emin olalım. | Open Subtitles | دعونا فقط نستجوبه ونتأكد أنها ليست حيلة منه |
| Elimizden geldiği kadar zorlamalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نستجوبه بأي وسيلة |
| Hala hayatta. Artık sorgulayabiliriz. Neden, biliyor musun? | Open Subtitles | رصاصه ومازال حي ، الان نستجوبه تدري لماذا ؟ |
| Sanırım onu sorgulamalıyız. | Open Subtitles | أعتقد إنه يجدرُ بنا ان نستجوبه. |
| Onu sorgulamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نستجوبه |
| sorguya geçmeden önce biraz terlesin. | Open Subtitles | سنفقده أعصابه قليلاً قبل أن نستجوبه. |
| Evet, sorguya alsak olur. | Open Subtitles | أجـل , من الأفضل أن نمسك به لكي نستجوبه |
| Tam onu sorgularken bizi birileri pusuya düşürdü. | Open Subtitles | بعض الأشخاص هاجمونا حينما كنا نستجوبه |
| - Şimdi onu sorguluyoruz. | Open Subtitles | نحن نستجوبه الآن- جيد- |
| sorguluyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نستجوبه |
| - Onu sorgulamamız gerek. | Open Subtitles | -يجب أن نستجوبه |
| Henüz sorgulamadık. Şu anda odamda. | Open Subtitles | . لم نستجوبه بعد، إنّه بمكتبيّ |
| - Onu henüz sorgulamadık. | Open Subtitles | نحن لم نستجوبه بعد. |
| Sorguladığımız adam mı? | Open Subtitles | هذا الرجل الذي نستجوبه ؟ |
| Elimizden geldiği kadar zorlamalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نستجوبه بأي وسيلة |
| Onu beraber sorgulayabiliriz. Alacağımız herhangi bir bilgiyi paylaşabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نستجوبه سوية يمكن أن نشترك في أيّ معلومات |