Ama kiralık araba, tren bileti, bunların hepsinin dikkatimizi gerçekte olan şeyden uzaklaştırmak için yapıldığından şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نشتبه في أن السيارة المؤجرة تذكرة القطار، كل ذلك صُنع ليلهينا عن ما حدث حقا |
Naomi Nagata için gönderildiğinden şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | " نشتبه في أنه تم إرسالها من أجل " ناعومي ناجاتا |
- Bir İspanyolun dâhil olduğundan şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | - نحن نشتبه في مشاركة المحامي الإسباني - |
Bu aşamada olayın son günlerde Hong Kong ve Macau'daki çete üyeleri arasındaki cinayetlerle bağlantılı olduğundan şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | ... فيهذهالمرحلة نشتبه في القضية ...بأنها متصله بجريمة القتل الأخيرة "بين أعضاء "تريد في هونغ كونغ وماكاو |
O gece virüse maruz kaldığını ve Max Rager'ın bodrumundaki tüpleri aldığından şüpheleniyoruz. | Open Subtitles | إننا نشتبه في أنه أصيب في نفس الليلة (وقد بدلّ الماسورات من قبو (ماكس رايجر |