| Şimdilik, peşinde olduğumuz adam bir hayalet. Bu bir ilk olabilir. | Open Subtitles | اعتبارا من الان فأن الرجل الذي نطارده هو ضد الطب الشرعي |
| peşinde olduğumuz adamlar sadece iki banka soymadı, | Open Subtitles | الرجل الذي نطارده ليس مجرد ناهب لبنكين.. |
| Ama peşinde olduğumuz, gelecek vaat eden bir ya da iki proje var. | Open Subtitles | لكن هنالك مشروع او مشروعان نحن كنا نطارده الذي يبدو عليه انه يكون مبشر الينا |
| Deak, Peşine düştüğümüz adam hakkında her şeyi bilmeliyim. | Open Subtitles | ديك على ان اعرف كل شئ عن الرجل الذى نطارده |
| Şu an peşindeyiz. Devlet karayolundan kuzeye doğru ilerliyor. | Open Subtitles | نحن نطارده باتجاه الشمال على طريق الولاية |
| Bizi peşinden koşturarak, onu birilerinin önemsediğine ikna ediyor kendini. | Open Subtitles | عندما يجعلنا نطارده هكذا يقنع نفسه .بأن هناك من يهتم |
| Evet, gerçeği bilmeden onu kovalıyorduk. | Open Subtitles | أجل، لقد كنّا نطارده، ولم أكُن حتّى أعرف أننا كنّا نطارده هو. |
| Ama şanslıysak Ajan Dunham peşinde olduğumuz adamı bulabilecek. Nick'i çocukluğumdan tanırım. | Open Subtitles | لكن لو كنا محظوظين ربما تساعد العميلة "دونام" لتجد الرجل الذي نطارده |
| Yüzbaşı, şüphelinizin peşinde olduğumuz biri olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حضرة الملازم، نخال بأن مشتهبكَ نفس الشخص الذي نطارده |
| Bir hata yaparsak, peşinde olduğumuzu anlar ve yok olur. | Open Subtitles | خطئٌ واحد، و سيعلم أننا نطارده سوف يختفي |
| Yıllardır peşinde olduğumuz adamı alıp... gün batımına doğru yola mı çıkacaksın? | Open Subtitles | بينما أنت تخرج مع رجل كنّا نطارده لسنوات؟ |
| peşinde olduğumuz adamla aynı, değil mi? | Open Subtitles | إنه ذات الرجل الذى نطارده أليس كذلك؟ |
| peşinde olduğumuz üçkağıtçı her ne ise ki üçkâğıtçı derken, iblisi kastediyorum, saklandığı bir yer olmalı. | Open Subtitles | عظيم مهما كان المخادع الذي نطارده.. و عندما أقول "مخادع" فأنا أعني شيطاناً بالتأكيد لديه مخبأ |
| Piersahl peşinde olduğumuzu biliyor, saldırıların sırasını değiştirecek. | Open Subtitles | إذاً عَلِم " بيرسال " بأننا نطارده سيغير نمط هجومه |
| Kimin peşinde olduğumuzu bilmiyoruz yani. | Open Subtitles | إذاً، ليست لدينا فكرة عمن نطارده |
| Daha sonra bu lağımda onun Peşine düştük, soğuk, bunaltıcı ama rahat. | Open Subtitles | وبعد ذلك نطارده فى البالوعه التى تبدر كأنها سوداء ومظلمه وعائليه |
| Peşine düştüğümüz adam, Cumhuriyet'teki her erkekle boy ölçüşebilecek bir şampiyondu. | Open Subtitles | الرجل الذي نطارده لقد كان بطل للحلبة الأعظم في الأمبراطوريه |
| Hapishane nakliye aracını çiftlikte bulduğumuzdan beri peşindeyiz. | Open Subtitles | كنا نطارده مُنذ إن عثرنا على شاحنة السجن بمزرعة عمّه |
| peşindeyiz, kuzeybatıya gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن نطارده نتجه ناحية الشمال الغربي |
| Onun peşinden koşuyor gibi yapıp aslında ona bunu kimin yaptığını soruşturuyor olacağız. | Open Subtitles | أود أن نتظاهر بأننا لازلنا نطارده ولكن بالحقيقه سنكون نحقق لمعرفة من فعل هذا به |
| Evet, gerçeği bilmeden onu kovalıyorduk. | Open Subtitles | أجل، لقد كنّا نطارده، ولم أكُن حتّى أعرف أننا كنّا نطارده هو. |
| Biz şüpheliyi gördük ve onu takip ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى مشتبه به و نحن نطارده الآن |
| İçimden bir ses diyor ki, birisi bir domuz yavrusu getirecek ve onu kovalamamızı isteyecek. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أطرد من داخلي شعور أن أحدهم سيخرج خنزيراً في آخر الأمسية و يجعلنا نطارده |
| Üç yıldır kovaladığımız uyuşturucu satıcısını yakaladın. | Open Subtitles | قبضتِ على تاجر المخدرات الذي كنا نطارده لثلاث سنوات. |