| Evliliğimizin gerçek olmadığını biliyorum ama aramızda her zaman bir şeyler vardı ve bence gerçek olması için bir şans vermeliyiz. | Open Subtitles | انا اعرف ان زواحنا كان مزيف لكن هناك مشاعر بيننا واظن انه يجب ان نعطيه فرصة حقيقية هذه المرة |
| Bu gün adamın hayatını kurtardık, ...şimdi de, yaşaması için ona bir şans vermeliyiz. | Open Subtitles | لقد انقذنا حياته اليوم, والان نسطيع ان نعطيه فرصة لكى يتأقلم بدونها. |
| Bak, belki ona bir şans vermeliyiz. | Open Subtitles | أنظري،لربّما بأمكاننا أن نعطيه فرصة. |
| Katara, ona bir şans vermeliyiz. | Open Subtitles | كاتارا ) ، يجب أن نعطيه فرصة ) |
| Ona konuşması için bi şans verelim Ama nasıI | Open Subtitles | دعونا نعطيه فرصة للحديث، لكن نحن من سيقرر كيف |
| Hayır bunu yarına bırakalım ona paçayı kurtarması için bir şans verelim. Hoşça kal Ciro! | Open Subtitles | كلا , غداً دعينا نعطيه فرصة للهرب |
| Önce kendini kanıtlaması için bir şans verelim, sonra karar veririz. | Open Subtitles | دعنا نعطيه فرصة ليثبت نفسه ثم نقرر |
| Ona bir şans verelim derim. | Open Subtitles | أقول بأن نعطيه فرصة |