Her zaman yanında olacağıma söz vermiştim ailemi asla riske atmayacağıma dair kendime söz verdiğim gibi. | Open Subtitles | لقد وعدتها بأنني سأكون دائما هنا كما وعدت نفسي بأن لا أضع عائلتي في الخطر |
"Üzgünüm" demek isterdim, ama erkeklerden özür dilemeyeceğime dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | لكنتُ اعتذرتُ ولكنّي عاهدتُ نفسي بأن أكفّ عن الاعتذار من الرجال |
Sahip olduğum diğer taraf ile iletişim kurma yeteneği, artık yapmayacağıma dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | لكن مع هذه القدرة التي أملكها للتواصل مع الجانب الآخر، لقد وعدت نفسي بأن لا أفعل هذا بعد الآن. |
Ayrıca doktorların "imkansız" dediği şeyleri yapmak için kendime meydan da okurum. | TED | وأيضا أحاول تحدي نفسي بأن أفعل أشياء التي يقول الاطباء بأنها ليست ممكنة |
Ama sana aşık olduğum için kendime inanamıyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أصدق بأنني قد جعلت نفسي بأن تقع في حبك |
Orada bir çakal olduğuna kendimi inandırmıştım. | Open Subtitles | لقد أقنعت نفسي بأن ذئبا فعلها! |
Orada bir çakal olduğuna kendimi inandırmıştım. | Open Subtitles | لقد أقنعت نفسي بأن ذئبا فعلها! |
30'uma gelmeden bu işi bırakıp, Paris'e taşınıp, hayatıma yeniden şekil vereceğime dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | وعدت نفسي بأن اتوقف عن ذلك بسن الثلاثين والذهاب الى (باريس) لتكوين نفسي |
Bunu tekrar yapmayacağıma dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت نفسي بأن لا أبكي |
Ağlamayacağıma dair kendime söz verdim. | Open Subtitles | . لكنني وعد نفسي بأن لا ابكي |
Hamile olmamak için kendime emir veriyorum. | Open Subtitles | الزمت نفسي بأن لا اكون حاملاً |
Uzak durmak için kendime söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت نفسي بأن أبقي بعيداً |