Anne, senin de aynı gün iki arkadaşın birden ölürse bunun iştahını nasıI etkilediğini sorarım. | Open Subtitles | حسناً، أمي , سأخبرك عندما يموت إثنان من أصدقائك في نفس يوم دعيني أعرف ما سيحدث لشهيتك |
Bazen küçük meblağlarda ama her zaman aynı gün kullanılan hesaptan. | Open Subtitles | أحيانا بقيمة أقل لكن دائما في نفس يوم الإيداع |
aynı gün içinde komşulara haber bile vermeden taşınmışlar. | Open Subtitles | لقد غادرت زوجته و ابنيْه الاثنيْن في نفس يوم وفاته من دون أن يُوَدّعا الجيران |
Yandaki evin çocuğuna Alfred diyorlar. Benimle aynı günde doğmuş. | Open Subtitles | إن الولد الذي بالبيت المجاور يدعى ألفريد لديه نفس يوم عيد ميلادي |
Bunu New Westport'la aynı güne almak zorunda mıydık? | Open Subtitles | جدولنا هذا في نفس يوم تدشين الميناء ؟ |
Tasarımlarını gönderdiği sırada defilenin aynı hafta sonu olacağını bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | فقد قالت أنه لم يكن عندها أى فكرة بأن يوم العرض سيتوافق مع نفس يوم مسابقتك |
Gazetede kız kardeşininki gibi ender bir kan grubuna sahip olduğumu... ve ameliyatımın kardeşinin öldüğü gün olduğunu okumuş. | Open Subtitles | كانت تقرأ بعض المقالات وكانت لدي تلك الفصيلة النادرة مثل أختها وعميلة جراحتي كانت نفس يوم موتها |
O perşembe saçımı kestirip aynı gün bir işe girdim. | Open Subtitles | لذا حصلت على قصة شعر في هذا الثلاثاء وعمل في نفس يوم الثلاثاء |
Savunma Bakanlığı toplantısı, o korkunç cinayetle aynı gün yapıldığından o bölgenin polis raporlarını da ekledim. | Open Subtitles | ووضعت تقارير الشرطة المحلية في تلك المنطقة أيضاً بما ان اجتماع وزارة الدفاع كان في نفس يوم تلك الجريمة الشنيعة |
Savunma Bakanlığı toplantısı, o korkunç cinayetle aynı gün yapılmış. | Open Subtitles | لقد كان اجتماع وزارة الدفاع في نفس يوم تلك الجريمة الشنيعة |
İlk kurban Lucas Wagner'ın öldürülmesiyle aynı gün. | Open Subtitles | في نفس يوم وفاة الضحية الاولى لوكاس واغنر |
Gil'in doğum gününün Elvis'le aynı gün olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلما أنّ عيد ميلاد غيل يوافق بالضبط نفس يوم ألفيس؟ |
- Bak, onunla Miami'ye aynı gün geldiğini biliyoruz. | Open Subtitles | إسمع، نعرف بأنك أتيت إلى "ميامي" نفس يوم موتها. |
Gwendolyn' da Charlotte' la aynı gün doğdu. | Open Subtitles | ولدت غويندولين على نفس نفس يوم شارلوت. |
Bugün aynı gün. Kovulduğun gün bugün. | Open Subtitles | أجل، اليوم هو نفس يوم حدوث ذلك. |
Evet. Aslında, onu Welles'in... düğü aynı gün dairesinden ayrılırken gördüm. | Open Subtitles | أجل في الواقع رأيته في نفس يوم ... |
İsa'yla aynı gün doğmuş! Lanet olsun! | Open Subtitles | -إنها تشارك المسيح في نفس يوم الميلاد |
Başlangıç tarihi 8 Eylül, Medellin'le aynı gün. | Open Subtitles | التصوير يبدأ في 8 سبتمبر، نفس يوم (مدلين) |
Sizin kaçırıldığınız günle aynı günde toplantı yapmanız yani. | Open Subtitles | إقامة الإجتماع العالمي في نفس يوم تهريبك |
Canlandırma savaşla aynı günde olacak. 21 Aralık'ta. | Open Subtitles | سيكون التمثيل في نفس يوم المعركة الحادي والعشرين من كانون الأول |
Mezuniyet gecesi ile Sue'nin ilk görüşmesi nasıl aynı güne denk gelebilir? | Open Subtitles | كيف يكون لقاء "سو" الأول في نفس يوم المبارة ؟ |
Meğer beni Rogue Vogue'a sokmasının tek sebebi, defilenin turnuvayla aynı hafta sonuna denk gelmesiymiş. | Open Subtitles | (و التى اكتشفت أنها أشركتنى فى مسابقة (روج فوج لمجرد أنها فى نفس يوم عرض المشجعات الرئيسى |