| "Sıfır noktası" fazla sert oldu. | Open Subtitles | نقطة الصفر" لا تجعل الأمر" يبدو قاتم على نحو غير ضروري. |
| Sıfır noktası Modülü diye bir şey var, gerçekte bizim yapmayı istediğimizi, daha küçük ölçekte alt-uzay zamanından enerji çekerek yapıyor. | Open Subtitles | لدينا شئ يسمّى "وحدة قياس نقطة الصفر" والتي أساساً تحقق ما نحاول الوصول اليه بمقياس أصغر وتستخلص الطاقة من البعد الزمنى للفضاء |
| Ne zaman çocuklarımı anlamaya başladığımı düşünmeye başlasam onlar büyüyorlar ve yine en başa dönüyorum. | Open Subtitles | وعندما أظنُ أنني بدأتُ في معرفة ما يريده اولادي يتقدمون في السن ومَن ثمّ أعود إلى نقطة الصفر |
| en başa döndük. | Open Subtitles | لقد عدنا إلى نقطة الصفر |
| Bütün resimler etiketsiz bu yüzden sıfırdan başlamak zorundayım. | TED | ولأن هذه الصور لم يتم تصنيفها تماماً لذا كا ن علي البدء من نقطة الصفر |
| Nihai günlerimin bir kısmında, her seferinde yeniden başlamakta ve sıfırdan karar almakta özgürüm. | TED | أنا حر كي أبدأ شيئا جديدا كل مرة و كي أتخذ القرار من نقطة الصفر في بعض من تلك الأيام النهائية. |
| Kendi başlarına yardım etmek için sıfır noktasına koşmuşlardı. | Open Subtitles | لكن بالأحرى ذهب أسفل إلى نقطة الصفر للمساعدة |
| Şükür ki nükleer reaktör bizim tarafımızda ve üstünde bir çizik yok. | Open Subtitles | أعني الحظ بالنسبة لنا في المفاعلات النووية في صالحنا وليس هناك نقطة الصفر على ذلك. |
| Bunu talep edebilmek için sıfır noktasında belirli bir süre çalışmış olmanız gerek. | Open Subtitles | كان عليك ان تقضي فترة مُعينة من الوقت في نقطة الصفر يجب أن تكون قادر على تأسيس ذلك |
| Çünkü orası Sıfır noktası. | Open Subtitles | لأنها نقطة الصفر. |
| Notre Dame, Sıfır noktası, batıya doğru 20 adım. | Open Subtitles | نوتردام"، نقطة الصفر" عشرون خطة للغرب. |
| Ki buraları Sıfır noktası olarak kabul ettik. | Open Subtitles | وهذه نقطة الصفر حالياً. |
| en başa döndük. | Open Subtitles | لقد عدنا إلى نقطة الصفر |
| O zaman en başa döneriz. | Open Subtitles | وبهذا نعود إلى نقطة الصفر |
| Başka birisinin fikrini geliştirmek sıfırdan bir şey yaratmaktan çok daha kolay. | TED | إن تطوير فكرة شخص آخر أسهل بكثير من خلق شيء جديد من نقطة الصفر. |
| Ne kadar öğrendiğinizi bilmiyorum. Bu yüzden sıfırdan başlayacağız. | Open Subtitles | إننى لا أعرف ما الذى تعرفونه لذلك سنبدأ من نقطة الصفر |
| Sanki sıfır noktasına geri dönmüşüz gibi. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أنّنا أُجبرنا على العودة إلى نقطة الصفر. |
| Binbaşı Lorne, sıfır noktasına yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | الرائد لورين نحن نقترب من نقطة الصفر |
| Eğer onun vücudunda en ufak bir çizik görürsem... | Open Subtitles | حتى لو انها تحصل على نقطة الصفر. |
| Reggie sıfır noktasında günlerce çalışmıştı. | Open Subtitles | قضت ريجي أيامها في نقطة الصفر |
| - Emin misin peki? - Evet. - Yine mi baştan başlayacağız? | Open Subtitles | إذاً لقد عدنا من نقطة الصفر |
| Young Molly, virüs için en müsait yer. | Open Subtitles | (ستيفن فيشر) يونغ موللي) يعتبر نقطة الصفر للفيروس) |