Bilinmeyen Şahıs bunu öğrenince peşinde olduğumuzu düşünüp endişe edebilir. | Open Subtitles | ما ان يعرف المجرم بذلك قد يشعر بالضغط اننا نلاحقه |
Bu puşt, onun peşinde olduğumuzu asla anlayamaz. | Open Subtitles | هذا الوغد لا يمكنه أن نعرف بأنّنا نلاحقه |
peşinde olduğumuzu biliyor ve bilerek çözülme ihtimali çok düşük olan dikkat çekmeyen dosyaları alıyor. | Open Subtitles | يعلم أننا نلاحقه ويتخذ بعتمد قضايا التخفي المكشوفة بلا فرص لتنظيفها |
Bu ülkede başı boş bir adam var. Onun peşindeyiz. | Open Subtitles | هناك رجل طليق فى هذه البلدة و نحن نلاحقه |
Onun peşindeyiz. Onu durdurmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ذلك هو الرجل الذي نلاحقه إننا نحاول إيقافه |
Belli ki Zuko, yalnız bırakılmak için fazlasıyla tehlikeli biri. peşine düşmeliyiz. | Open Subtitles | من الواضح أن زوكو خطر جداً لأن يترك لوحده, يجب أن نلاحقه |
Peşinden gittiğimiz adam hakkında biraz daha bigi ver. | Open Subtitles | فلتقل لي أكثر عن الشخص الذي نلاحقه |
Onun peşinde olduğumuzu anlayınca her şeyi silmiş olmalı. | Open Subtitles | ربما قد مسح كل شيء بمجرد أن ادرك أننا نلاحقه. |
Ishmael anlam peşinde koşarken ve Ahab beyaz balinayı kovalarken, kitap neyi takip edersek edelim insan varlığını karakterize eden iyimserlik ve belirsizlik, merak ve korkunun karşıt güçlerini keşfediyor. | TED | مع ملاحقة اسماعيل لمعنى ومطاردة آخاب للحوت الأبيض، يستعرض الكتاب القوى المتعارضة من التفاؤل وعدم اليقين، الفضول والخوف الذي يميّز الوجود الإنسانيّ بغض النظر عما نلاحقه. |
İşte, yıllardır peşinde olduğumuz adam: Deccal. | Open Subtitles | ها هو الرجل الذي كنّا نلاحقه طوال هذه السنوات الأخيرة: "دجّال". |
Uzun süredir peşinde olduğumuz bir psikopat. | Open Subtitles | انه مجنون نلاحقه |
- peşinde olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | هو يعرف أننا نلاحقه إذاً |
Eğer Pete peşinde olduğumuzu anlarsa tek yapması gereken, zulayı yok etmek olur. | Open Subtitles | الخدعة هي, إذا عرف (بيت) أننا نلاحقه, فكل ما عليه فعله هو تدمير المخدرات وينتهي الامر |
Bellamy peşinde olduğumuzu biliyordu demek ki. | Open Subtitles | ربما علم بأننا نلاحقه |
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama peşinde olduğumuzun farkında. | Open Subtitles | "لا أعرف كيف، لكنه يعلم أننا نلاحقه." |
Onu kızdıramayız ve peşinde olduğumuzu bilmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا إغضابه أو السماح له أن يعرف أننا نلاحقه. -خذهم . |
Yıllardır peşindeyiz. | Open Subtitles | نلاحقه من سنوات |
Bu olaydan beri onun peşindeyiz. | Open Subtitles | منذها كنا نلاحقه |
Bodie'ye söyle, peşindeyiz. | Open Subtitles | قولي لـ (بادي) إننا نلاحقه |
Davamızı oluşturabilmek için hakkında soruşturma yapmamız gerek ama bizim peşine düşeceğimiz tazminat miktarı pilota yüklenemeyecek kadar büyük olacak. | Open Subtitles | نحتاج استجوابه لنُكوّن قضيتنا، لكن الضرر الذي نلاحقه سيكون أكبر بكثير مما يستطيع ذلك الطيار أن يكون مسؤولا عنه. |
O aynı hikayenin peşine düştü, biz de onun. | Open Subtitles | حسنا إنه يلاحق نفس القصة ونحن نلاحقه |
Anlamadım. Bir yarışta adamın Peşinden mi gidiyoruz? | Open Subtitles | لا أتصور هذا, إن كنا نلاحقه |
Charles Peşinden gittiğimizi anlayacak. | Open Subtitles | تشارليز سوف يعلم بانني نلاحقه |