| Benim takımın 5 günlük bir yetiştirme yaptı, bizim için tipik bir yetiştirme, ve süreci 15 saniyelik bir hızlandırılmış çekime sıkıştırdık. | TED | لذا إتخذ فريقي خمسة أيام من النموّ، دورة نمو نموذجي بالنسبة لنا ، ومكثف قبل أن تتحول إلى فاصل زمني 15 ثانية. |
| Sen tipik bir cerrahsın ve siz cerrahlar duyarsız, kendini beğenmiş ve ilkokul dört espri anlayışına sahip insanlarsınız. | Open Subtitles | أنت جراح نموذجي ، وكما أنها قاعدة فأنتم أيها الرجال عديمي الحس والمغرورين ولديكم الحس الفكاهي بشأن الرافعة الرابعة |
| Bu Rio'da tipik bir kenar mahalle görüntüsü'dür. | TED | هذا هو منظر نموذجي للاحياء الفقيرة في ريو |
| CIA bugün örnek bir ajanını kaybetti. | Open Subtitles | وكالة المخابرات المركزية فقدت وكيل نموذجي اليوم. |
| Kocanız bu ikincil malikanenizi böylesine Klasik bir amaç için kullandığınızın farkında mı? | Open Subtitles | هل كان زوجك على دراية بأنك كنت تضعين مسكنك المؤقت لاستخدام نموذجي هكذا؟ |
| Bu verileri düşünürseniz diyet yapmanın tipik sonucu uzun vadede kilo alma olasılığınızın verme olasılığından daha yüksek olmasıdır. | TED | إذا فكرت في ذلك، نتائج اتباع نظام غذائي نموذجي هي انك أكثر عرضه لزيادة الوزن على المدى الطويلة من ان تفقدها. |
| Bunlar tipik bir Afrikalı lider için klişelerdir. Sıklıkla aklımıza Zaire'den Mobutu Sese Seko, Nijerya'dan Sani Abacha gelir. | TED | إنها الصورة النمطية لقائد أفريقي نموذجي وأول من يخطر ببالكم هو: موبوتو سيسي سيكو من زائير، ساني أباتشا من نيجيريا. |
| Davranışın tipik mi yoksa sıradışı mı olduğuna karar vermeye ihtiyacı var. | TED | إنه يحتاج ليقرر إذا كان سلوك هذا الشخص نموذجي أو خارج عن المألوف؟ |
| tipik bir şehir caddesidir, kendi kendine kurulmuştur sadece. | TED | إنه شارع نموذجي في وسط المدينة ، وقد حدث أنْ تكوَّن بالبناء الذاتي. |
| Burada gördüğümüz, yaşa göre sıralanmış tipik bir ölüm oranı tablosudur. | TED | ما نراه الى اليمين هنا هو رسم بياني نموذجي للوفيات مرتبة حسب العمر. |
| Hükümet müdahalesi, tipik bir örneğin başlangıcı Tennessee vadisinin geniş hidrolojik yöresi... | Open Subtitles | التدخل الحكومي، مثال نموذجي يجري ... والهيدروجيولوجية واسعة ... مشروع ترتيب ... |
| İş yaptığım adam gibi adamların tipik özellikleri. | Open Subtitles | لكنه عمل نموذجي من الأشخاص الذين أعمل لحسابهم |
| Bu yüzden ortalık duruluncaya kadar örnek bir çalışan olmak zorundasın. | Open Subtitles | لذلك حتى ينتهي هذا , يجب أن تكون موظف نموذجي |
| Ama nerede? Şu ana kadar komşulardan öğrendiğim kadarıyla Mark Jeffries, örnek bir vatandaşmış. | Open Subtitles | بقدر ما يعرف الجيران، كان جيفريز علامة مواطن نموذجي. |
| Senin tam olarak örnek bir vatandaş olmadığını duyduk. | Open Subtitles | نعم , نحن سمعنا أنك لست بالضبط مواطن نموذجي, |
| Kendi kendime Klasik devlet cevapları diye düşündüm ve yoluma devam ettim. | TED | فقلت لنفسي، رد نموذجي من جهة حكومية، حسناً، سأتغاضى عن ذلك. |
| Bu nedenle, o benim erkek modelim, ve benim onun hakkındaki düşüncelerim gelecekteki yetişkin ilişkilerime yön verecek. | Open Subtitles | ولذلك هو نموذجي الأعلى للرجولة، وتقديري له سيحدد فرص علاقاتي الراشدة |
| Kardeşim, yani başkan müsaade ederse ikinci model evimizin inşaasına başlayacağız. | Open Subtitles | كما أخبرت أخي, الرئيس ان بدأنا بالعمل على منزل نموذجي ثان |
| Pekâlâ, beni bağışla ama sıradan bir gezgin gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | حسنٌ، اعذرني على قول هذا، أنت لا تبدو كمسافر نموذجي. |
| Götürün. - Standart uygulama bu. | Open Subtitles | ـ خذه بعيداً ـ هذا الإجراء نموذجي للغاية |
| Sadece normal, sıradan bir gün ama sıradan günleri resmetmeye devam etmek istedim. | Open Subtitles | فقط يوم عادي نموذجي لكن كنت أرغب بالإحتفاظ بصور للأيام العادية |
| modelimi görebilmeni çok isterdim. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تَرى نموذجي. |
| Dişil robot prototipim mükemmel çalışıyordu- | Open Subtitles | نموذجي لمرأة روبوت كان يعمل بشكل مثالي |
| Banyo, mutfak kimin umrunda, bu da Indiana Jones'daki yuvarlanan kaya sahnesi maketim, hem de gerçek bir kayayla. | Open Subtitles | الحمام، المطبخ، من يهتم بالباقي و هذا نموذجي للكرة الصخريه المتحدرجة من فلم إنديانا جونز مع كرة صخريه حقيقيه |
| Ya da anatomi maketimi hırpalamazdın, ki onu tıp fakültesini kazandığımda babaannem vermişti. | Open Subtitles | ولا أتلفتِ نموذجي التشريحي الذي أهدتني إياه الجدة هاوس حين تفوّقت في امتحان دخول كلّية الطب |
| Sırf Hector'u koruyabilmek için boku Cindy'e atıyor. Her zamanki gibi. | Open Subtitles | وضع اللوم على سيندي لحمايه هيكتور نموذجي |