| bir nebze de utanarak söylüyorum, 2005'te ben de bu noktadaydım. | TED | وأنا محرجة نوعًا ما من الاعتراف، أن هذا هو المكان الذي وجدت نفسي فيه في 2005 |
| bir takım yetersiz flört girişimi ve maceranın ardından bir gece kulübe, bir grup geldi. | Open Subtitles | بعد نوعًا ما من المغازلات غير المرضية والعلاقات ليلة ما في النادي، لمجموعة داخلة. |
| Klozette yabancı bir adamla beraber bulunmak bana bir nevi sahne korkusu hissettiriyor. | Open Subtitles | لديّ نوعًا ما من رهبة المسرح بوجود رجل غريب معي في الخزانة |
| Yaşıtların yetişkin biriyle birlikte olmanın bir tür zafer olduğunu düşünseler de, bu yine de kötüye kullanılma ve bunun verdiği psikolojik hasar çok büyük olabilir. | Open Subtitles | بالرغم أنْ زملائك يرون أنْ ممارسة الجنس مع البالغين نوعًا ما من النصر لكنّه يبقى مؤذي جسديًا والضرر النفسي قد يكون بالغ |
| Bana bir tür hipnoz etkisi uygulamış olabilirler mi? | Open Subtitles | أيمكن أن يكونوا قد أعطونيّ نوعًا ما من أدوية التنويم؟ |
| Krem sürülüp geçen bir alerji gibi. | Open Subtitles | ما شابه، مثل إنّه فقط نوعًا ما من طفح جلدي يُفرك بكريم |
| Vurulduğuna göre bir belaya bulaşmış olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | حسنًا، باعتبار اطلاق النار عليها فسأقول أجل. فقد كانت فى نوعًا ما من المشاكل |
| Felç, kriz, bu durumu açıklayabilecek herhangi bir şey geçirdi mi? | Open Subtitles | هل كانت تعاني من نوبات صرعية، أو نوعًا ما من السكتات الدماغية أو من أي شيء يفسر لنا ما فعلته؟ |
| Önünde uzanan tüm hayatını görmek ürkütücü bir şey. | Open Subtitles | نوعًا ما من الرعب، أن ترى حياتك كلها ممتدة أمامك. |
| Zindanında korkunç bir müze sakladığı söyleniyor. | Open Subtitles | يقال أنه يُبقي نوعًا ما من التحف المروِعة في الأبراج المحصنة |
| Şüpheli tahriş edici bir şey sürmüş olmalı. | Open Subtitles | نوعًا ما من الإلتهابات السطحية أتى بها الجاني. |
| O zamanın bazı genç kızlarında garip bir fantezisi vardı. | Open Subtitles | بطريقةٍ ما الفتيات في ذلك الوقت لديهم نوعًا ما من الخيال. |
| Nevada ve California valileri yasadışı göçmenler ve sağlık hizmetleri konusunda bir iç savaş başlatmak üzereler. | Open Subtitles | حكام ولاية نيفادا وكاليفورنيا على وشك بدأ نوعًا ما من الحرب الأهلية على الرعاية الصحية للمهاجرين غير الشرعيين |
| İş görmezse savurup bir şeyler kırabilirsin. Her durumda işe yarar. | Open Subtitles | إذا لم تعمل، يمكننا أن نرميها هنا لكسر الأشياء، أنه نوعًا ما من المرح. |
| Hayır, sana bunu Amanda yaptı. Kafanda bir tür hayal oluşturdu. | Open Subtitles | كلا، فعلت (أماندا) ذلك بك قامت بخلق نوعًا ما من .. |
| bir tür kendini koruma mekanizması yüzünden olabilir. | Open Subtitles | .إنهُ نوعًا ما من آلية الدفاع عن النفس |
| FBI gelip bir tür özel üretim hap kullandığını söyledi. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية أتت هنا وأخبرتنا ...أنك تأخذ نوعًا ما من عقار مميز |
| FBI gelip bir tür özel üretim hap kullandığını söyledi. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية أتت هنا وأخبرتنا ...أنك تأخذ نوعًا ما من عقار مميز |