| Mr. Hagen'ın durumuyla ilgilenmesi için Campbell' çağırdım. | Open Subtitles | استدعيت دكتوره كامبل لتتعامل مع مرض السيد هاغن |
| Hagen seninle konuşmamı istedi. | Open Subtitles | هاغن طلب ان يتحدث معك أخبرته انه سيطول الأنتظار |
| Troy Hagen ortaya çıktığında evet,bu gerçekten beni şaşırttı. | Open Subtitles | تروي هاغن نعم .. هذا فعلاً أثر فيني و .. |
| Mount Hagen'de ki Sing Sing dünyadaki en büyük orman temalı kıyafet partisi. | Open Subtitles | السنج سنج في قِمَّة هاغن هي الحفلة الاكبر في العالم للالبسة الفاخرة المُتناوِلة للغابة |
| Pazar sabahları Fru Hagen'de oturup, nasıl kafe latte içtiğimizi gazete okuduğumuzu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر كيف كنا نجلس في فرو هاغن صباح يوم الأحد ونشرب القهوة ونقرا الصحف |
| Emin olmak istiyoruz Dr. Hagen. | Open Subtitles | نحن نحاول ان نكون دقيقين د.هاغن |
| Sam'i Troy Hagen'la konuşması için ikna etmeliyim. | Open Subtitles | يجب ان تقنعي سام ليتحدث مع تروي هاغن |
| 23 yaşında, DD-350 Hagen gemisinde Astsubay olarak görevli. | Open Subtitles | في الـ23 ضابط صف من الدرجة الثانية على متن الـ "هاغن دي دي 350". |
| -Evet ama ne ? Bir liman işçisinin, Hagen and Graham'ın ilgisini... çekebilecek kadar değerli neyi olabilir ki? | Open Subtitles | ما الذي سيجعل عامل بالمرسى يجد مكاناً مثل "هاغن) و(غراهام)" ليكون مهمّاً؟ |
| Hagen and Graham'da satın alınmış... bir şey için buradayız. | Open Subtitles | أنتِ لستِ (سبيدي ووك) نحن هنا بشأن عملية شراء قمتَ بها في مزاد "(هاغن) و(غراهام)" |
| Troy Hagen tedaviyi reddediyor. | Open Subtitles | ـ (تروي هاغن) في رفض العلاج لكن حالته غير مستقره |
| hepsi bu... Troy Hagen olayı yüzünden mi? | Open Subtitles | لكن مسألة تروي هاغن |
| evet,farkeder senin için farkeder ve bizim için de ve Hagen,bak,başka biri bu ameliyatı yapacak ve ne olursa olsun bu senin sorumluluğunda değil. | Open Subtitles | و (هاغن) انظر دكتور آخر سيعمل العملية وماسيحدث -ليس عليك عبئه -لا ، كل شئ علي |
| Sam Hagen'ı ameliyat olmaya ikna etti duydum teşekkürler birkaç haftalığına ofiste olmayacağım şu kurum işiyle ilgileneceğim | Open Subtitles | اذن (سام) اقنع (هاغن) لعمل الجراحة سمعت بذلك اشكرك |
| "Sevgilerimle, Özel Ajan Hagen." | Open Subtitles | "(مع خالص التقدير ، العميلة الخاصّة (هاغن" |
| McSweeten benim hala özel ajan Hagen olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | (ماكسويتين) ما زال يعتقد أنّي العميلة الخاصّة (هاغن). |
| Belki de budur. Teslimat makbuzu mu ... 'Hagen and Graham' müzayede evinden ? | Open Subtitles | إستلام شحنة من مزاد "(هاغن) و(غراهام)"؟ |
| Siz Özel Ajan Hagen misiniz? Evet. | Open Subtitles | -أأنتِ العميلة الخاصّة (هاغن)؟ |
| Ajan Hagen senin, FBI'a davaları çözmede yardımcı olan bir profil uzmanı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | -قالت العميلة (هاغن) أنّك مُحلل شخصيات -الذي ساعد المباحث في حل قضايا مُستحيلة . |
| Büyük Uta Hagen* bir keresinde şöyle demiş... | Open Subtitles | قالت القديرة (يوتا هاغن) ذات مرّة... |