| Haffner ve ekibi şu an bir dava peşinde. İşte adresi. | Open Subtitles | (هافنر) وفريقه إستلموا قضيّة للتو، ها هو العنوان. |
| Dedektif Haffner, beni mi görmek istedin? | Open Subtitles | يمكنك القدوم. أيّها العميل (هافنر)، هل طلبت رؤيتي؟ |
| Dedektif Ray Haffner, CBI. | Open Subtitles | أنا العميل (راي هافنر)، مكتب (كاليفورنيا) للتحقيقات |
| Kayıtlara göre, Noel Huffner'ın İşleme ve Baskı Bürosu'nda hiçbir zaman tam yetkisi olmamış. | Open Subtitles | السجلات تشير الى أن نويل هافنر لم يحصل قط على تصريح دخول لمبنى النقش و الطباعه |
| Onu öldürmemesine rağmen, Bay Huffner sirozmuş. | Open Subtitles | حسنا على الرغم من أنه لم يتسبب فى مقتله السيد هافنر كان مصاب بتليف فى الكبد |
| Hugh Hefner'ı arayıp Drama'nın yasağını kaldırtmalıyız. | Open Subtitles | ثق بي يجب أن نتصل بـ(هيو هافنر) لرفع الحظر على (دراما) من دخول القصر |
| Söylesene şu Ray Heffner hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | جيّد. -أخبريني، ماذا تعرفين عن (راي هافنر)؟ |
| Yapmamız gereken tek şey Haffner olmadan bu davayı çözmek. | Open Subtitles | جلّ ما علينا القيام به هو حل جريمة القتل من دون (هافنر). |
| - Yakınlarda mı acaba? Haffner'ı atlayıp davayı nasıl çözebiliriz ki? | Open Subtitles | -كيف يمكننا حل جريمة القتل من دون (هافنر)؟ |
| Sonra Haffner'ın bulması için sakladım. | Open Subtitles | وبعد ذلك وضعتُ الكتاب حيث سيجده (هافنر). |
| Jane'in defterin evde olduğunu düşündüğünü söyledim Haffner da eve gitti. | Open Subtitles | وبعد ذلك أخبرتُ (هافنر) أنّ (جاين) يعتقد أنّ كتاب العناوين كان في المنزل، لذا ذهب إلى هناك. |
| Haffner'dan kurtulduğumuza göre artık davayı o olmadan çözebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الآن حلّ القضية من دون أن ينظر (هافنر) فوق أكتافنا. |
| Haffner ve ekibi şu an bir dava peşinde. İşte adresi. | Open Subtitles | (هافنر) وفريقه إستلموا قضيّة للتو، ها هو العنوان. |
| Bayan Chapin, selam. Dedektif Ray Haffner, CBI. | Open Subtitles | أنا العميل (راي هافنر)، مكتب (كاليفورنيا) للتحقيقات |
| Yapmamız gereken tek şey Haffner olmadan bu davayı çözmek. | Open Subtitles | جلّ ما علينا القيام به هو حل جريمة القتل من دون (هافنر). |
| Huffner'ın bilgisayarından veya telefonundan bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | هل وجدتى أى شئ على هاتف هافنر أو حاسوبه؟ |
| Noel Huffner'ın parmak izi dışında ayrıca burada başka birininkini buldum. | Open Subtitles | أفضل بكثير بجانب بصمات نويل هافنر لقد وجدت بصمات لشخص أخر على هذه العمله |
| Aynı şeyi Huffner'ın evine de yapmak istiyorum. Hayır, öyle bir şey olmayacak, Ajan Winter. | Open Subtitles | أحب أن أفعل المثل لمنزل هافنر لا,هذا لن يحدث عميله وينتر |
| Gözlerinin altındaki deri, Hugh Hefner'ın hayalarına benziyor. | Open Subtitles | الجلد تحت عينيك بدأ يبدو كأنه خصية (هيو هافنر) |
| Bay Hefner'ı ben halledeceğim. | Open Subtitles | سأتولى السيد " هافنر " |
| Bir kahve almak istersen, Heffner'a söylemem merak etme. | Open Subtitles | لو كنت ترغب في الذهاب لشراء القهوة، فلن أخبر (هافنر) شيئاً. |
| Hofler Kliniği'ne bak. | Open Subtitles | اذهب إلى عيادة "هافنر" |