| Düğün hediyen hakkında konuşuyorduk. Masraftan kaçınmayacak. | Open Subtitles | لقد كنا نتناقش بشأن هدية زفافك إنه لن يبخل بأي نفقات |
| Kaga'ya bir göz atmamı sağla ben de bunu Düğün hediyen olarak düşüneyim. | Open Subtitles | حسناً، اجعلني ألقيّ نظرة على السفينة "كيجا" وسأعتبر جواز السّفر هدية زفافك. |
| Düğün hediyen bu değil. | Open Subtitles | انت لم تفتح هدية زفافك |
| Bu bir düğün hediyesi. Al hadi. | Open Subtitles | هذه هدية زفافك خذها |
| 'Sana düğün hediyesi almaya gidiyorum! ' | Open Subtitles | "سأخرج لإحضار هدية زفافك" |
| O, siz ve sürpriz düğün hediyeniz arasında duran son adam. | Open Subtitles | و بين هدية زفافك الرائعه لما لا تذهب له |
| İşte düğün hediyeniz, Mr. Powers. | Open Subtitles | (هاهي هدية زفافك يا سيد (باورز |
| Gecikmiş evlilik hediyesi olarak düşünün. | Open Subtitles | لكن , قصتكِ حقا دخلت قلبي لذا إعتبريها هدية زفافك المتأخرة |
| Bu sana evlilik hediyesi. | Open Subtitles | إنه هدية زفافك |
| Düğün hediyen hakkında. | Open Subtitles | ...حسناً انه حول هدية زفافك |