| Kolej paramı garsonluk yaparak kazanmıştım. Şans eseri Bu balık, geçen sayınızdaki kapak kızıyla aynı kiloda. | Open Subtitles | هذا السمك بالضبط مثل الفتاة التي ظهرت على لاف آخر عدد لمجلتكِ |
| Bu balık yakalandı, bu sadece alın yazısı. | Open Subtitles | هذا السمك الذي اصطدته إنه فقط المصير |
| Bu balık kaç yaşında hem? | Open Subtitles | "كم هو عمر هذا السمك على أي حال؟". |
| Bu balığı yem olarak kullanabiliriz efendim. | Open Subtitles | ربما يمكننا استخدام هذا السمك الرطب، سيدي |
| Bu balığı Becca için aldım ve evine koyacağım. | Open Subtitles | هذا السمك لأجل (ربيكا) وسيضع في منزلها |
| - Bu balıklar hiç taze görünmüyor. | Open Subtitles | لقد أعددنا عشاء فخم لـ هذا السمك غيــر طازج |
| Rick'e acele etmesini söylemek kolay ama Bu balıklar saatte 95 kilometre hızla yüzebiliyor. | Open Subtitles | كلّ شيء يحثّ "ريكي" على الإسراع، لكن هذا السمك قادر على السباحة بسرعة 60 ميل في الساعة. |
| Şu balıklara bakın. | Open Subtitles | انظرى الى كل هذا السمك |
| Bu balık pişmemiş. | Open Subtitles | هذا السمك محروق |
| Bu balık pişmemiş. | Open Subtitles | هذا السمك ليس مطهواً جيداً |
| Bu balık çok lezzetlidir. | Open Subtitles | هذا السمك لذيذ جداً |
| Berta, Bu balık paneler* harika olmuş. | Open Subtitles | (بيرتا)هذا السمك طعمه ممتاز جداً. |
| Bu balıklar sofralar için yetiştiriliyor. | Open Subtitles | هذا السمك انشأ ليكون على طاولة العشاء. |
| Bu balıklar oldukça kavgacıdır. | Open Subtitles | هذا السمك شرس جداً، |
| Bu balıklar asla yüzemezler. | Open Subtitles | هذا السمك لن يهرب ابداً. |
| Şu balıklara bak. | Open Subtitles | أنظر إلى كل هذا السمك. |