| - bu yaz senin için plânlarım vardı. - Üzgünüm. | Open Subtitles | ـ أنا لدي مشاريع لك هذا الصيف ـ أعفني منها |
| Biliyorsun, bu yaz... deniz kenarında bir ev almayı düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعرفى، كنت أفكر فى شراء منزل على الشاطئ هذا الصيف |
| O yaz, ayda iki kez Teğmen ve ben müzik dinledik. | Open Subtitles | لذا ، مرتان فى الشهر فى هذا الصيف ، استمعنا الملازم و أنا |
| O yaz olağanüstüydü. Yeniden doğuş ve masumiyet mevsimi. | Open Subtitles | هذا الصيف لم يكن عادياً موسم للبعث وللبراءة والمعجزة |
| Bu yazı örnek göstererek sana güvenmemizi bekleyemezsin. | Open Subtitles | لماذا لا تحاولين إستغلال هذا الصيف لإثبات أنكى محل ثقة |
| Anne, bu yazki şiir kampı hakkında büyük bir karar aldım. | Open Subtitles | أمي,هناك قرار هام يجب ان اتخذه بشان مخيم الشِعر هذا الصيف |
| Bu yazın bu kadar büyülü olması yetmezmiş gibi bir tane bile kötü eriğim çıkmadı. | Open Subtitles | إن لم يكن هذا الصيف ساحراً كفاية لما كنتُ سأتناول أية برقوقةً سيئة |
| Yazın bu şekilde geçmesini istiyorum. | Open Subtitles | لن أعود أريد هذا الصيف أن يكون كما هو فقط |
| Biz de Jean'le beraber ikisini erkeklerden uzak tutmanın... bu kritik Yaz için en doğru karar olduğunu düşündük. | Open Subtitles | لذا قررنا أنا و جين ...بأن العزلة من الفتيان سيكون أفضل حل للفتاتين... في هذا الصيف المهم |
| Biliyorsun, bu yaz... deniz kenarında bir ev almayı düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعرفى، كنت أفكر فى شراء منزل على الشاطئ هذا الصيف |
| Sana bu yaz yarım gün iş bulmana yardımcı olacağım. | Open Subtitles | ..احصل على وظيفة في هذا الصيف واحصل على بعض المال |
| Fazla zamanımız yok. bu yaz bir kuyruklu yıldız gelecek. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت هناك مذنب سيأتي هذا الصيف |
| Oğullarımız bu yaz gündüz kampında aynı gruptaydı. Oh, tabii! | Open Subtitles | ولدينا كانا في نفس المجموعة في العناية النهارية هذا الصيف |
| Çünkü bu yaz sırf ona bakmak için kutuyu açmıştım. | Open Subtitles | لأنني قد فتحت الصندوق هذا الصيف فقط كي أتطلع إليه |
| bu yaz tatilini su kenarında geçirmiş kaç aile var biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلم عدد الناس التي قضت أجازتهم في الماء هذا الصيف ؟ |
| O yaz, Grasse yorgan grubu daha önce hiç yapmadığı bir şey yaptı. | Open Subtitles | فريق صناعة الألحفة فعلوا شيئ لم يفعلوه من قبل هذا الصيف |
| O yaz bir gece, banyoya gitmek için kalkmıştım. | Open Subtitles | فى ليلة ما فى هذا الصيف استيقظت لدخول الحمام وبمجرد أن فتحت الباب |
| Fakat O yaz beraber büyük kanyonda bir rafting gezisinde boğuldular. | Open Subtitles | لكن هذا الصيف ذهبا في رحله نهريه و غرقا كليهما |
| Ben de Bu yazı hatırlamak istediğimi söylerken ciddiydim. | Open Subtitles | و قد عنيتُ ما قلته بشأن رغبتي بتذكّر هذا الصيف |
| Bu yazı hiç birlikte geçirmedik. | Open Subtitles | لم نقضي وقتا طويلا معنا هذا الصيف |
| Umarım hepiniz Tanrı'nın sizi bu yazki kutsal planı için yönlendirmesine izin verirsiniz. | Open Subtitles | أتمنّى أنكم جميعا دعوتم الله ان يستعملكم لخطته القدسية في هذا الصيف. |
| Bu yazın hayatlarımızın en süper yazı olmasını bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن هذا الصيف سيكون أفضل صيف في حياتي. |
| Yazın bu sıcağında kızgın güneşin altında hasat kaldırıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أحصد تحت حرارة الشمس المحرقة في هذا الصيف الحار |
| Yaz için kaybolmadan önce seni görmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن آراك قبل أن أختفي هذا الصيف |
| - Tamam. Tüm bunlar seni ziyan edecek ve tüm yaz boyunca kendini savsaklanmamış hissedeceksin. | Open Subtitles | نحن سنكون غرقانين بكل هذا لدرجة أنك لن تشعر بأنك مهمش هذا الصيف |