| Beni kandırdın, hepsi bu. Bu daha öncede başıma gelmişti. | Open Subtitles | لقد خدعتني، هذا كلّ مافي الأمر حدث ذلك من قبل |
| - Endişelenme. Yapmam gereken bir iş vardı hepsi bu. | Open Subtitles | لاتقلق، كنت أقوم بمهمّة أخرى هذا كلّ مافي الأمر .. |
| Sanırım ondan şu parmak ucu dönüşlerinden yapmasını istemiş ve bunları video'ya kaydetmiş, hepsi bu. | Open Subtitles | أعتقد أنّها قام بتصويرها وهي ترقص، ولكن هذا كلّ مافي الأمر |
| Yardım almak için koştum, hepsi bu. | Open Subtitles | ذهبت لإحضار المساعدة، هذا كلّ مافي الأمر |
| Sadece yataktan kalktığında sırtın biraz ağrıyor, hepsi bu. | Open Subtitles | فقط عندما تستيقظين ظهركِ يؤلمكِ قليلاً، هذا كلّ مافي الأمر |
| - Taksi metreyi çalıştırıyor, hepsi bu. | Open Subtitles | - إنّه يعمل بالعداد،لذلك يماطل.. هذا كلّ مافي الأمر - |
| Emekli oldu ve hepsi bu! | Open Subtitles | لقد تقاعد، هذا كلّ مافي الأمر |
| hepsi bu. | Open Subtitles | هذا كلّ مافي الأمر |
| Col'un bir arkadaşı hepsi bu. | Open Subtitles | إنّه صديق لـ (كول) هذا كلّ مافي الأمر |