| Amiral, size yalvarırım, Bunu benim için yapın. | Open Subtitles | إني أتوسل إليك أيها العميد أن تفعل هذا لأجلي |
| Bunu benim için yapacaksın ve bundan kimseye bahsetme. | Open Subtitles | ستفعل هذا لأجلي بدون أن يراك أحد , أو تتحدث عن الأمر مرة أخرى |
| Bunu benim için mi yaptın? Sana yaptığım bunca şeyden sonra mı? | Open Subtitles | أفعلت كلّ هذا لأجلي وأنا من يضايقك دوماً؟ |
| Yani Benim için bunu yapmak zorunda olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أقصد أنت تعلم , لم يكن يجب عليك فعل كل هذا لأجلي |
| Sen Benim için bunu yaparsan ben de matematik ödevini yaparım. | Open Subtitles | إذا فعلتي هذا لأجلي , ســـ سأحل لكِ واجب الرياضيات , |
| Bizi birbirimize düşürmek isteyebileceğini de ihtimal dışında bırakmıyorum. Ancak Bunu benim için yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | بأن تتلاعب بنا ضد بعضنا البعض، لكنني أطلب منك أن تفعل هذا لأجلي |
| Bunu benim için yapar mısın peder? | Open Subtitles | هل بإمكانك أن تفعل هذا لأجلي, أبتي؟ |
| Hayır. Bunu benim için yapacaksın, çünkü sana bunu söylüyorum. | Open Subtitles | ستفعل هذا لأجلي لإنني أُخبرك بذلك. |
| Bunu benim için yap,ben sana testlerini yapmaya yardim etmistim. | Open Subtitles | افعل هذا لأجلي أنا أساعدك بكل اختباراتك |
| Hayır.Lütfen, Bunu benim için yapar mısın? | Open Subtitles | لا أرجوك هل يمكنك أن تفعل هذا لأجلي |
| Hayır.Lütfen, Bunu benim için yapar mısın? | Open Subtitles | لا أرجوك هل يمكنك أن تفعل هذا لأجلي |
| Gözlerimin içine bakıp, Bunu benim için yapacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لكنك أعطيتني كلمتك بأنك ستفعل هذا لأجلي |
| Bunu benim için yaparsan Wendy'nin verdiği o aptalca partilerin hepsinde ikizlere bakıcılık yaparım. | Open Subtitles | إفعل هذا لأجلي سأعتني بالتوأم كلما أقامت "ويندي" حفل غبي |
| Bunu benim için yaptın. Bok parçası, öyle mi? | Open Subtitles | لقد فعلت هذا لأجلي أيها الهراء |
| - Dinle, Ruby, Bunu benim için yapmıyorsan, Lavon... için yap, çünkü... burayı uymayı denemen ve başarman O'nu da çok mutlu edecektir. | Open Subtitles | اسمعي روبي , ان كنت لا تريدين فعل هذا لأجلي اذن افعليها لأجل لافون , لانه 000 لاني أعلم أنه ايضا يود حقا ان تحاولي الأندماج هنا |
| Sıkıcı bir iş ama, Benim için bunu yaparsan, | Open Subtitles | أعلم أنه سياسي قليلاً ، لكن لو فعلتِ هذا لأجلي سيجعلني هذا سعيداً جداً |
| - Benim için bunu yapabilir misin? - Yalnızca neler olduğunu bana da söylersen. | Open Subtitles | ـ هل يمكنك فعل هذا لأجلي ـ فقط إذا أخبرتيني ما الذي يجري |
| Durum tam tersi olsaydı o Benim için bunu yapardı. | Open Subtitles | أعلم أنه لو انعكست الأدوار كان ليفعل هذا لأجلي |
| Onunla konuşmanızı istiyorum. Benim için bunu yapar mısınız lütfen. | Open Subtitles | أريد التحدث معه هلا تفعل هذا لأجلي |
| Benim için bunu yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّكِ فعلتِ هذا لأجلي. |
| Lütfen. Bunu kendim için yaptığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | بحقك، أتعتقدين بأنني أفعل كل هذا لأجلي ؟ |
| Şunu benim için aç. | Open Subtitles | افتح هذا لأجلي |